5






$AIRLERIN
$IIRLERI
ve
HAYATLARI



AHMET HA$IM

1

ATAOL BEHRAMOGLU

1

2

3

ATTILA ILHAN

1

2

3

4

5

CAHIT ZARIFOGLU

1

2

3

4

CAN YUCEL

1

2

3

ISMET OZEL

1

2

3

4

MEHMET AKIF ERSOY

1

2

3

MURATHAN MUNGAN

1

2

3

4

5

6

7

NAZIM HIKMET RAN

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

NECIP FAZIL KISAKUREK

1

2

ORHAN VELI KANIK

1

2

SEZAI KARAKOC

1

2

3

SUNAY AKIN

1

2

YAHYA KEMAL BEYATLI

1

YAVUZ BULENT BAKILER

1

YILMAZ ERDOGAN

1

  


5


SUBAT YOLCUSU  

 

Seni kim çizebilir subat yolcusu

Yalniz aksam olsun daginik olsun

Ceplerinde bozuk bir bulut ugultusu

Geceleyin dörtte bir ölüm korkusu

Dörtte dört sabaha karsi yagmursun

Seni kim çizebilir subat yolcusu

Bütün çizgileri bozuyorsun

 

SÜHEYLA DEGILDI ADIN  

 

hangi bulutlara niçin sarindin

gözlerindeki mavi kimin gökyüzü

süheyla degildi baskaydi adin

gülüslerin donuk nes'e öksüzü

o erken sonbahar görüntüsü

 

inceden inceye boyanmaz miydin

kirpiklerinin lacivert örtüsü

süheyla degildi baskaydi adin

ellerin buz gibi agzinin büzgüsü

kaç yalnizligin gizli üzüntüsü

 

ne yapsan ne etsen anlasilmadin

belki sebep kendini asmak dürtüsü

süheyla degildi baskaydi adin

nabizlarinda pismanligin gürültüsü

gülümsemen sogumus çiçek ölüsü

 

SÜLEYMAN  

 

Öbür isiklari getir hadi süleyman

Bulvarin ortasinda dur bagirma

Senin için bir yagmur hazirladim

Hadi isiklari getir yagdiracagim

 

Al bu nisan aksamini benimkini ver

Sual sorup durma sevmiyorum

Öbür isiklari getir hadi getir

Karanliktan korkuyorum karnim agriyor

 

O kadini da getirsene portakal yiyen

Porselen disli kadini hani pantolon giyen

Dur dolmabahçe saatini dinleyecegim

Onikiyi çalsin öyle getir hadi getir

 

Deniz fenerinden mi çalarsin iste çal

Kibrit mi tutarsin bilmem iste tut

Öbür isiklari getir hadi süleyman

Sana yagmur hazirladim yagdiracagim

 

Sen kimsin süleyman bir de bu var

 

SULTAN-I YEGAH  

 

Samdanlari dolaninca eski zaman sevdalarinin

Baslar ay dogarken saltanati sultan-i yegahin

Nemli yumusakligi tende denizden gelen ahin

Gizemli kanatlari ruhta ölüm karanliginin

Baslar ay dogarken saltanati sultan-i yegahin

 

Yansiyan yasli gülüsmelerdir karasevdali suda

Bülbüller kirilir umutsuzluktan yalnizlik korusunda

Eylem dagilmis gönül tenha çalgilar kis uykusunda

Ölümün tartisilmazligi nihayet anlasilsa da

Baslar ay dogarken saltanati sultan-i yegahin

 

Bir baskasinin yasantisidir dönüp arkamiza baksak

Çünkü yasadiklarimiz baskasinin yargisina tutsak

Su yasak rüzgar yasak açik kapilar yasak

Belki bu karanlikta yasaklari yasaklasak

Baslar ay dogarken saltanati sultan-i yegahin

 

TARZ-I KADIM  

 

-babam sair bedri ilhan'a...-

olmuyor neyleyim

olmuyor velinimetim efendim

olmuyor yirminci asirda

tarz-i kadim üzre gazeller söylemek

besiktas'a yakin hanesi yerle yeksan oldu nedim'in

baki o enis-i dilden

bir yahya kemal kaldi hal-i hazirda

ayiptir efendim iç bade güzel sev demek

var ise akl-u suurun

ayiptir bu zamanda yardeyip yar isitmek

kivilcimlar kaymali

insanlarim dedikçe sair kaleminden

zaten ömrümüz rüzgarli sular gibi dalgali

kimseler baslamaz medar-i maiset derdinden

kim okur kim dinler siham-i kazayi?

yalniz alip verilir bir selam kalmistir

nabi efendi'den

 

sen benim velinimetim efendim

ben senin hayr-ul-halef

sen vakt-i zamaninda

uyan derdin uyan ey mest-i habinaz

uyan artik uyan

bense uyandim hab-i gafletten

uyan derim uyan ey esirler dünyasi!

 

TATYOS'UN KAHRI  

 

son yolcunun adi attila ilhan’di

miyoptu kisa boylu bir adamdi

dostu yoktu yalnizligi vardi

yazi makinasiyla binmisti

bizimle konusmaktan çekinmisti

gözlerini görseniz korkardiniz

polis’ten kaçiyordu derdiniz

bir cinayet islemisti derdiniz

halbuki kendinden kaçiyordu

 

tatyosyan’la arkadas oldu

güvertede birlikte gördük

hirsizlama durduk dinledik

ermeni sicim gibi agliyordu

karisi marsilya’da kalmisti

çocugu karisinda kalmisti

anasi istanbul’da bekliyordu

palermo feneri parliyordu

 

tatyos’u iki polis getirdiler

marsilya’daydik kisti kiyametti

rihtima kelepçeli getirdiler

mistral zehir kusuyordu

deniz bildiginiz felaketti

bölük pürçük aksam oluyordu

tatyos’u göz hapsine koydular

katiyen cigara içiyordu

 

“dövülmüs süt gibi yorgunum

geceleyin kapimi çalsalar

öyle telas telas uyaniyorum

iflahimi kesti fransizlar

taslarin üstünde yattim

karimla konusturmadilar

üç günde bütün ihtiyarladim

üç gün dua ettim küfrettim

beni süreceklerdi biliyordum”

 

tatyos’un camlari kirilmisti

vapur ecel teri döküyordu

gizli gizli simsek çakiyordu

haham levi dua ediyordu

tatyos’un kahrini anlamisti

allah da anlasin istiyordu

allah tatyos’u görmüyordu

ellerini kana bulamisti

 

tatyos’un üç cigarasi olda

ikisi mutlaka bizimdi

iki göz gibi birbirimize yakindik

ayni kahirla bakiyorduk

ayni sanciyi çekiyorduk

bindigimiz bu gemi batsa

çirpina çirpina bogulsak

allah bilir ki sevinirdik

yalniz çocuklardan utanirdik

madem ki ölmemiz lazimdi

 

“askale’de kel bir dag vardi

nefesimi keserdi tikanirdim

beni varlik vergisi yikti

üç sefer askerlik ettim

gözüme kargalar konardi

elimde degildi ne yapayim

marsilya uzakta duruyordu

macera beni çekiyordu

istanbul’u sevmiyordum

alip basimi gidecektim”

 

attila ilhan bir siir yazacakti

herifin yüregi delinmisti

içi taun gibi ugulduyordu

tatyos’un kahrini yazacakti

sirilsiklam utanacaktik

tatyos mutlaka mesut olmaliydi

ömründe bir dakika olmaliydi

o dakika mesut olmaliydi

bunun çaresine bakmaliydik

yoksa yüzümüz olmazdi

dogru dürüst ölemezdik

ölüler bizi ayiplardi

 

TUT KI GECEDIR  

 

tut ki gecedir

karanlik sivasir ellerine camlardan

birden kirmiziya döner

trafik isiklari

kükürtlü dumanlar yükselir

korkuya batmis

camkirigi adamlardan

tehlikeye büyür sakallari

 

tut ki gecedir

ihbarlar birer sansar

bir telefondan bir telefona atlar

yeralti örgütleri tetik üstünde

adres degistirmis silah kaçakçilari

fahiseler birbirinden kuskulaniyor

 

tut ki gecedir

katiller huzursuz

hirsizlar sinirli

hainler ürkekçedir

elleri telefona kendiliginden uzaniyor

ihanete gece müthis bir gerekçedir

ihbarlar birer sansar

bir telefondan bir telefona atlar

 

ihanet bir bilmecedir

 

TUTUKLUNUN GÜNLÜGÜ'NDEN  

 

/ sali gecesi /

 

kara bir balta buldu aksam vuracak noktayi

hücreler doldu bir islik en yakin maçka tramvayi

kim birakmis yalnizligima bu hüzzâm sarkiyi

kimin bu karanlik kimler sürgülemisler kapiyi

insan olan baglar her koptugu yerden yasamayi

 

daktilolar camlari bulutlu sorgu odalarinda

didiklemez mi özgürlügünü sansaryan hani'nda

küflenir suyun bir bakir çaligi birikir agzinda

kendini öldürmeyi belki bin kere tasarlarsin da

bir kere aklindan geçmez bitirmeden ölmek sarkiyi

 

gönlünde büyüttügün o müthis ünlem içindir ki

seni kapattiklari öyle rezil o kadar çirkindir ki

çiplak bir lâmba misin dört duvar içindeki

ne lâmbasi/söndürülen bütün ilk gençligindir ki

gözlerin zehirlense de suç sayarsin aglamayi

 

görülmez dev böceklerdir sanki büyülü duyargalar

uçaksavar isildaklari gökyüzünde bir yanlis arar

tophane rihtimi'nda aci aci gemiler kalkar

hücreleri aksam olur haydut öfkeleri kaplar

ezerim sanirsin vurursan tek bir yumrukta dünyayi

 

tutanak 2

 

elektrik elletirler kivilcim yalatirlar

tuzruhu damlatirlar kulak bosluguna

çekip alinlar kerpetenle tirnaklarini

 

ögrenmek istedikleri aslinda bildikleridir

geceleri rüyalarina girip uykularini kaçiran

insanin insani soydugu derisini yüzdügü

 

durusma arasi

 

(o varsa kirilir buzlu camlari kisin

anlami yogunlasir anlamsiz bir yasayisin

gerçi farkindayiz adi belirsiz bir yanlisin

acaba ben çok mu esmerim o çok mu sarisin

 

yansimaz oldu aydinligi yüzüme haftalardir

yazdiklarinda bile gizli bir uzaklik vardir

eylem bir dagildi mi bütün bogazlar daralir

ben baska bir erkek olurum o baska bir kadin)

 

geregi düsünüldü

 

mahcup yaseminler son balkonlarin süsü

özgürlük özlemleridir genisletir gönlümüzü

savcilar agir sürgünlerden yankilansa da

 

bir yer gelir ki artik ne savunma içgüdüsü

ne heyecandir kalir ne de yürek üzüntüsü

yalniz bir daktilo çiplak bir masada

 

toplumculariz karakollarda açtik gözümüzü

verirse halklar verir tarihte hükmümüzü

gizle de yargilansak 3.agirceza'da

 

ÜÇGEN  

 

bir gece nevin çizmeli

gözleri pala pariltisi

kirbaca sarilmis eli

mümkün degil anlasilmasi

burun delikleri titrek

aynasinin önünde kadin

oya'nin yataginda erkek

 

bir sabah nevin sonbahar

kirpiklerinde kiragi

sevdigi oglani hatirlar

öpüstükleri sokagi

gögüsleri avuçlarinda

vücutlari kenetlenmis

fosforlu meme uçlarinda

sehvet eflatun bir yemis

 

bir gün mavi bir yagmurda

nevin oya'yla bulusur

sevdigi erkegi unutur da

oya'da erkekligini bulur

 

bir gece ay karanlik

kollarinda delikanlinin

nevin'in üstünde yosmalik

nice kadindan kadin

 

bir gün toz pembe bulutlar

bugular isinmis denizden

birden nevin'i unuttular

oglanla oya sevisirken

yalnizlikla çarpisti nevin

katlanmasi zor bir isti

arasinda disilikle erkekligin

tuttu bir hançerle sevisti

 

ÜÇÜNCÜ SAHSIN SIIRI  

 

Gözlerin gözlerime degince

Felaketim olurdu, aglardim

Beni sevmiyordun, bilirdim

Bir sevdigin vardi, duyardim

Çöp gibi bir oglan, ipince

Hayirsizin biriydi fikrimce

Ne vakit karsimda görsem

Öldürecegimden korkardim

Felaketim olurdu, aglardim

Ne vakit Maçka'dan geçsem

Limanda hep gemiler olurdu

Agaçlar kus gibi gülerdi

Sessizce bir cigara yakardin

Parmaklarimin ucunu yakardin

Kirpiklerini egerdin, bakardin

Üsürdüm, içim ürperirdi

Felaketim olurdu, aglardim

Aksamlar bir roman gibi biterdi

Jezabel kan içinde yatardi

Limandan bir gemi giderdi

Sen kalkip ona giderdin

Benzin mum gibi giderdin

Sabaha kadar kalirdin

Hayirsizin biriydi fikrimce

Güldü mü cenazeye benzerdi

Hele seni kollarina aldi mi

Felaketim olurdu, aglardim

USTRANIN AGZINDA  

 

yillar var ki serçeleri unutmusum

üzerimden gökyüzünü almislar gibi

asfaltlarin karanliginda bogulmusum

ufacik oysa hep böyle uçusurlarmis

karli agaçlarin arasindaki alfabemdeki

iyimserlikleri bir türlü anlasilmamis

 

yillar var ki serçeleri unutmusum

kurus kurus beni vurmus öldürmüsler

bosa çikmis baskaldirmam sarhoslugum

onlarsa benim için isik biriktirirlermis

safak kapilarinda gülüsürmüsler

çocuk zenginlikleri hiç bitmemis

 

YAGMURDA SIS DÜDÜKLERI

 

imdat çigliklari midir

bir felaketi mi duyururlar

anlasilmaz söyledikleri

salkim saçak çökerler karanligima

yalnizligimi dagitirlar

yagmurda sis düdükleri

 

 

camlarda çehreler hayal meyal

aramizdan müthis ayrilmislardir

anlasilmaz niye öldükleri

son nefeslerini tasarladikça

insan israrla ölümünü yasiyor

yagmurda sis düdükleri

 

 

yürekte keder yogunlastikça

bulutlar buz tozuna yozlasiyor

anlasilmaz neleri götürdükleri

sabahlar olur bir türlü uyuyamam

içimde sanki silepler çarpisiyor

yagmurda sis düdükleri

 

YAGMUR GEMILERI  

 

o gemiler ki yagmur tasir

gece sabaha karsi birden

korkularimiza bulasir

gök gürültüsüyle derinden

o gemiler ki yagmur tasir

gözümüz kamasir simseginden

 

o gemiler ki baskalasir

çeliskinin diyalektiginden

gücü çok sonra anlasilir

insana eklediginden

o gemiler ki baskalasir

gelisir degistirdiginden

 

o gemiler ki safaga ulasir

ümitlerimizin atesinden

devrimden devrime yanasir

nasil da büyür kendiliginden

o gemiler ki safaga ulasir

bir çiglik gibi bedreddin'den

 

YAGMUR KAÇAGI  

 

elimden tut yoksa düsecegim

yoksa bir bir yildizlar düsecek

eger sairsem beni tanirsan

yagmurdan korktugumu bilirsen

gözlerim aklina gelirse

elimden tut yoksa düsecegim

yagmur beni götürecek yoksa beni

 

geceleri bir çarpinti duyarsan

telas telas yagmurdan kaçiyorum

sarayburnu'ndan geçiyorum

aksamsa eylülse islanmissam

beni görsen belki anlayamazsin

içlenir gizli gizli aglarsin

eger ben yalnizsam yanilmissam

elimden tut yoksa düsecegim

yagmur beni götürecek yoksa beni

 

YALNIZLIGI DENEMEK

 

gecenin ortasinda ne isin var

yildizlara dokunma yanarsin

bak birazdan ay da batacak

karanlik bulasmasin ellerine

tersine döner yolunu bulamazsin

 

içi disi uzay tozu yansimalar

sahi mi yalan mi anlayamazsin

bir rüya gemisi iskele sancak

dokunup geçiyor hayallerine

aglayasin gelir aglayamazsin

 

sevmek insanin yüregi kadar

küçükse büyügünü tasiyamazsin

yalnizligi da dene oldu olacak

nasil yankilanir derinden derine

iyi midir kötü mü çikaramazsin

 

insan insani kendisi tamamlar

içinde baska disinda baskasin

eksikligin fazlana elbet bulasacak

öbürü sigacak bunun derisine

yoksa sabaha sag çikamazsin

 

YALNIZLIK SIIRI  

 

Karanligin insani delisrten bir ihtisami vardir

Yildizlar aydinlik fikirler gibi havada salkim salkim

Bu gece dag baslari kadar yalnizim

 

Çiçekler damliyor gecenin parmaklarindan

Dudaklarimda eski bir mektep türküsü

Karanlikta sana dogru uzanmis ellerim

Gözlerim gözlerini ariyor durmadan

Nerdesin?

 

YAMYAM KADINLAR

 

bunlar felaket kadinlardir

meme uçlari fena saldirir

burunlari yok gözleri kanli

vurduklari yerden toz kaldirir

 

ölçüye sigmaz boylari poslari

halattan farksiz boyun kaslari

öpüstün mü dudaklarini dograr

hoyrat çenelerinin makaslari

 

kirbaç dilleri bir tutam alev

agizlari ejderha istahlari dev

çig adam yedikleri görülmüstür

bre kan dökerler kahpelik görev

 

kelle kazitilmis simsiyah dazlak

disleri arasinda biçak

ölüm bilmezler yediser canli

canavarlardir çirilçiplak

 

tirnak uzatmislar elleri pençe

ucundan kan damlar gündüz gece

etine degmesinler sirtin üsür

oksadilar mi ayni iskence

 

sirtlan uluyunca aksamlari

açliktir azdirir yamyamlari

yiyecek insan ararlar

karanliga vurup tamtamlari

 

YANILSAMA  

 

hiç görmedigim gökler vahsi yesil

agir sehirler oturmus altina

içinden sular geçiyor erimis cam

pariltidan göz gözü görmez olmus

 

bu kiz sevdigim o kiz degil

bir baska yüz takmislar suratina

kendisiyle kavgali sabah aksam

kirpikleri maviymis dudaklari mormus

 

insanlarla yanilmis eski sahil

sarkilar asili günün her saatina

hangi rastladigima kimi sorsam

kimin kim oldugunu bilmiyormus

 

denizin üstü yildiz çil çil çil

daglarin arkasinda sakli firtina

kötü bir rüyadaymisiz tamam

ne yapsan bir sona ermiyormus

 

YASAK SEVISMEK

 

öteki kapimdan gel bunu açamazsin

eski gözlerinle gel öldürmek vakti gel

hem tetik bulun ardinda biri olmasin

hanidir ben bu evde saklaniyorum

adimi degistirdim baska bir adla yasiyorum

gece gündüz siyah gözlük kullaniyorum

öteki kapimdan gel bunu açamazsin

sabaha karsi gel bütün gözlerinle gel

 

pancurlarin gerisinde karariyorum

içime belalar doguyor sonbahar doguyor

telefonda sesini taniyamiyorum

yüzün parmaklarimdan akip kayboluyor

böyle hep bir sey kopuyor bir sey kiriliyor

sabaha karsi gel eski gözlerinle gel

öteki kapimdan gel bunu açamazsin

hem tetik bulun ardinda biri olmasin

 

artik hiç kimse beni yasamiyor

asklarimi büyük kemanlarla çizdiler

korkularim oldum bittim kimsesizdiler

yalniz bir misra miyim islaniyorum

bir revolver romanimi tamamliyor

oyun bitti isiklarimi söndürdüler

yokmussun gibi gel öldürmek vakti gel

öteki kapimdan gel bunu açamazsin

üzerime kilitleyip mühürlediler

hem tetik bulun ardinda biri olmasin

 

YAZIN SON GÜNLERI  

 

ufkun sonsuzluguna

hiç sasirmiyorlar

rüzgarin gizli isligini

hiç kimse isitmiyor

hangisi anlayabilir

yazin son günlerinde

tenha plajin

agir hüznünü

 

YIRMIBESINCI KISIM  

 

Isiklari söndür suna su

Vapurlari duyacagiz ha

Dün gece uykumda siçradim

Beni mi çagirdin suna su

Nereye gidecegiz ha

 

Yabanci degil ben kaptanim

Aç kapiyi suna su

Büyük yagmurda islandim

Sarabin var mi suna su

Sabahi bulacagiz ha

 

Kadehini dinleme çildirirsin

Elimden gelmeyen bir o

Bütün trenleri kaçirdim

Saatin kaç suna su

Yarin ölecegiz ha

 

ZEYNEP BENI BEKLE  

 

zeynep beni bekle / gece agaçlarina

yagmur çiseliyorum / cam tozu su beyazi

yalnizligini mutlaka degistirecegim

bir yaprak halinde süzülüp saçlarina

eski tesrin'lerden / kederli kirmizi

zeynep beni bekle mutlaka dönecegim

söyle kim önleyebilir bulusmamizi

 

geceleyin isiklari söndürdügün zaman

benim siir kitaplarindan sizan aydinlik

elinde uyuyakaldigin heyecanli roman

pancurlarin çarpildigi lodos geceleri

rüzgârin degil benim / pencerendeki islik

her aksam koridordaki ayak sesleri

yanlis çaldigini zannetigin telefon

zeynep beni bekle mutlaka gelecegim

hem bu ne ilk ayriligimiz ne de son

 

pikapta eminaga acemasirân saz semaisi

sokakta çocuklar saklambaç hirsiz polis

hayat akip gidiyor olsam da olmasam da

saati durmamali ufak sorumluluklarin

resmi birakmadin ya / son çektigin hangisi

bak mektuplar birikmis yine masamda

fakülteler açilacak bak bugün yarin

zeynep beni bekle mutlaka gelecegim

basladigimiz filmi birlikte bitirecegiz

 

kim ne derse desin içimde delice bir his

 

ZORO / KAMÇILI KADIN  

 

Gözlerin kaç gece eder

Dudaklarin kaç karanfil

Gülünce sehpalar devriliyor

Kizginligin kaç yanardagi

 

Sevismen savastan beter

Yenen yenilen belli degil

Fena halde kayip veriliyor

Kimin kolu kimin bacagi

 

Yalnizligin simsiyah panter

Vahsiligi zehirli bir yesil

Disleri isirdikça sivriliyor

Bilinmez ne zaman isiracagi

 

Yok yok elinde ölmek yeter

Cam tozu kumsal soguk sahil

Seffaf bir sonsuzluga giriliyor

Tanrinin sizi bulamayacagi



winerilhan