AFGANISTAN ÇAGILTISI
Bütün azalarini harbe çagir
Sofran açilsin elin sehit ballarindan alsin
Saraylar damlar yeniden kurulsun
Agaçlar içinden akan nehre
Dalçik günde bin kere ve gecelerde
Omuzbaslarini denetleyen defterlerden yalniz sagdaki kalsin
Kalem yazsin yazsin
Küheylan bir asik ol
Öyle yalvar ki ellerim zahmet balyalasin
Kaslar sehit dalgalari ve haykiran kan
Baslasin vuslat gününü topraga
Baslasin hatirlatmaya denize kumsalini
Simdi üzgünüz arkadas
Yolumuza çikmayin üzgünüz...
Hava çok hos denizin tuttugu yerler derin
-Konus simdi zaman hiç geriledi mi
Hava çok hos kuslarin tuttugu yerler berrak
-Konus simdi daveti duydun mu
Bir gece uyandin ki ellerin basaklarda
-Konus simdi açik agzina o gül yapragi konan sehidi gördün mü
Çoktan hayretle dondu kaldi baglar ovalar
-Konus simdi bekliyor mu yalinayak çocuklari agacinda bugday
Hava çok hos insanin tuttugu yerler azar azar
Kalbin zengin davetleriyle oynar
Çocuklar o anda çok yakinda bakarsin bir ask sayhasinda
Yaslanirlar güzel analarin kollarina
Hava çok hos basin tuttugu idrak yanimizda
Adamlarimiz yigit
Kadinlarimiz hamarat
Çocuklarimiz dolu bilinç harmani
Köpeklerse sayili
Elimizde cahiliye dönemi sonrasi bir pala
(Kavmiyetçilik etme dedik ucu kirilir)
Kirildi da
Simdi severiz türkmeni pestunu
Onarilmis gerilmis bileylenmis ve dogramakta
Isin gökyüzü isin
Çocuklari kavrulmus kadinlar yeniden hamarat yeniden gebe
Bunlar gübre insan degil
Gömlekler çelik zirh
Öyle bir çalgi çaldilar ki
Seslerin çagirip koyunlara bile
Koydugu zehirli gaz rüyalari
Analara saskin çocuklarin
Üç bes yastakilerin
Yüzleri harp yarasi
Harp yanigi
Ama öpülmekte oksanmakta yanaklari
Hangisi hangisine mübadil
(Dünya bu olamazdi)
Hangisi özne hangisi edilmis gelinmis bilinmemis
Yagmur peyderpey kar tane
Gamzem oyuyor düsüncemi
Kime esitim nasil nerdeyim
Gamlanmaktayim
Hayir bir tereddüttü geçti
Füsun bu karadagmagdeni
Isyan muannit
Mösyö sevinçli mister memnun aga yari tok köylü sari yaprak
Millet üzgün
Hani dengeler kuracaktik
batinin kizil uluslari bindokuzyüz seksen kölelik yapmak istemiyorum
bu kahveniz
yildizlariniz sapkaniz
buyrun unutmus olmalisiniz dehaniz serefiniz
buyrun cep feneriniz
Buyrun boynumuzdaki halkayi tutunun
Ve semirin
Hani dengeler kuracaktik
Hani çagdas uygarliklardan tutunacaktik
Hayir batinin uluslari kizillarla karisik
Bin dokuz yüz seksen bay batiya buna suna
Cennetlik yapmak istemiyorum
Çevir tarihi çevir
BindörtyüzBIR
Bu kafa ne zaman köreldi
Çalinanlar siren besteleri
Imdatlarla düsün
Bu anne asla merhamet disinda
Gözleri nemli olmamisti
Hayir batinin uluslari yil bindokuzyüz seksen degil
Bindörtyüz bir
Fakat besyüz yetmis dokuz yil geçmis degil
Ne bir karisiklik var
Ne bir dev rüya görmüs
Degil
Kiraç bir yamaci bir ekspres kiymikliyor gibi
Tünellere ses basilmis degil
Elbette bunlar degil
Yazmaktan çektigim yalnizlik da degil
Bahsi kapatalim ve yatalim için de degil
Hiçbir sey degil hiç biri degil
Anlatabildik mi arkadas. Acaba
Körebe bitti duvari kaldir at
Haydi zemini düzledik alt yapisini kurduk savasin
Dikil yanima
Ellerimizde birer çakil tasi
Onlarla dikilelim karsi karsiya
Yüzlerimizin kefen örtülerini yirtalim bastan basa
Görürsün berrak içi
Derisi yüzülmüs kan gibi yüzlerimizin
Bu harp baska
Kim diyorsa ki batililarla basimiz bir tasta
Cellatlarla ayni kaptan yiyoruz
Ayni kirli hava
Ayni kafa ayagimizin bodrumunda
Hayir arkadas bu hesap bambaska
Ne son aylardayiz ne bu son gün
Sanki dünya bir tek kaldirip vuracagim gürze gebe
Gözleri yumusak yüzü yorgun bilegi sert toprak
Sanma ki harp derdinden geçtim
Düsünme ki dökecegin kanlar hunhar
Derimin altinda ne belalar baygin
Bir devlet tasiyorum basimda
Bu ev bana dayanmaz
Çöker kizillar kuduran inleri dünyanin
Arkadas
Simdi yalniz savas
AGARTI
sevgililer yüzüne karsilik geldim
kaygi bagirdi gözevlerimde
günlerin yamanan yildizlar
ve üzülen gökkusaklariyla
dolulugundan söz ediliyor
evlerde çocuklar arsinlaniyor
ve alkislaniyor babalar
ki tütün basinda
ekmek basinda kabir basinda
günler yenilenen bir isim
merdivenleri büyük agziyla çikan meral
haftada üçer gün üçer hafta
ince uzun veya kahverengi
ve gelinlik sabah çatismasinda
yogunlasan yorgun artik ben
köprü ortasindan yarilmis bu ara
organin ve günesin salginligi
topraga gelir gibi oldu an
baslar ikinci artik
beygirler uzaga kayiyorlar
bu arada gelinmeler
arkadas yapitlarina yar koyma
yöremdeki çimler
bu arada evimin içinde odalarin birbirine düsman durdugu
ve hastalandiklari
çalisan yüreklere uzak
bekardan korkan ev sahiplerinin
kapilarda kizlik heykelleri
bu arada insanin yemege oturma çelismesi
yemekten kalkma çelismesi
erkek olusunuza binaen
bu arada özel sikintilarimizin
kiliç kusanmis hali
durmadan kanlanip hatirladigimiz
bunalan kadinlar
ben alda'yi bunaliyor görüyorum rüyamda
kirbaç gibi insani saran etrafimizda
kelebek kanatlari gözler
akilda kalan agizlar
hatlar
seviyi yoran alkislar
bir sehri paramparça edip
ortasindan yarip uykulari
evlerin sahanliklarina
misafir odalarina
lavabonun altindaki dolaba
çocuklarin hücumluk yataklarina
iri erkeklerin sakaklarina
kadinlarin çirpinan dudaklarina
ve kizlarin sancaklarina siginan
ve benim damarlarimda itisen uykulara
bir sehrin ortasindan tren geçiyor
o sehirde büyük rüzgâr vardir
bir oyuncakçi vitrininin önünde
insanlarin durduklari ve duruslarini
degistirmedikleri trenle birlikte
sehrin ortasindan oyuncak trenlerin
cezalandirmis sekilleri
kendisini buyruk
vitrine yapisik insanlarin kafalarindaki
içlerinden geçerken dönüp bakmadiklari
durdurup parçalamadiklari
önüne yüzer elliser
yatip apartman kadar
agir tekerlerini üzerlerinden geçerken
öpüp agizlarini ezdirmedikleri
noktanin sonuna kadar
bir sinir bir can yanmasiyla
bir parçami
bir demir mengeneye
koyup sikmak istiyorum mu nedir
dilimi
bir aci mi ne gerek
öyle uykum var ki
öyle istiyorum ki
o içinden marsandizler
simsek gibi firlayan
sehirde hemen
hat boyunda ilk tahta evde
derin yatakta
her an çigliklariyla
uyuyayim kiyametler
bir ejder geçsin
öyle tanidigim
öyle canimin içinde
durup gelmeyince
morfin gibi ariyorum direnmeni
igne üzerinde yüzün gelip
kusatmisti beni
ama düsündükçe Korkmak
yüzünle geldigini
Ve bunlari elbette çabucak geçelim sevgilim
ANILAR DEFTERI
Anilar defterin de gül yapragi gibi
unutuldum kurudum
Basima düsmüs sevda agi
Bir basima tenhalarda kahroldum
Sen kim bilir
Rüzgarli eteklerinle
Kimbilir hangi iklimdesin
Ben sensiz bu sessizlikle
deliler gibiyim
sensiz bu sessizlikte
Ayrilikla basim belada
Gözlerini çevirme gözlerimden
Yoksa sensiz bu sessizlikte
Kahrolacagim
sensiz bu seslikle
ANILAR DEFTERINDE GÜL YAPRAGI
Anilar Defterinde Gül Yapragi
Gibi Unutuldum Kurudum
Basima Düstü Sevda Agi
Bir Basima Tenhalarda Kahroldum.
Sen Kimbilir Rüzgarli Eteklerinle Kimbilir
Hangi Iklimdesin
Ben Sensiz Bu Sessizlikle
Deliler Gibiyim
Sensiz Bu Sessizlikle.
Ayrilikla Basim Belada
Gözlerini Çevir Gözlerime
Yoksa Ben
Sensiz Bu Sessizlikle
Deli Gibiyim
Sensiz Bu Sensizlikle.
ANLATILMIS GÜNLER
Bulutlarin yeryüzüne dogru saçaklandigi vakitler
Sürüleri doyurmus
Köylere emin bir gece yaymis
Serin ve ilik evlerin seccadelerinde
Yatsilarla nehrolmus
Helal kadinlariyla yukarilara bakip akan
Huzurlu gürbüz ve yetiskin adamlar gibi
Adamlar gibi duruyorlar silahlarinin baslarinda
Mesakkate
Adeta israrla
Yilmadan
Sabretmektedirler
Biliyoruz
Gördügümüz resimlerini
Aylardir birlikte yattiklari giysileri
Çok asiyorlar
Boylari boslari
Yaslari baslari
bakislari
renk renk
genis
adimlari iri
soluklari sicak yelpazeler gibi
gözüm görmüs gibi onlari
kardesim gibi gelir haberleri
hele saldirdilar mi
bakilsin gerek
topuklariyla devirdikleri tank kütleleri
Ne yaman gönülleri
Çöl topragi gibi yayili kavruk esrarli
Yanaklarina
Deger günes
Ve bastiklari dag surdaysa
Ötekinde kiskançlik nöbeti
Hiç kimseden ögrenemezdin
Daha kesin
Gözünün önünde vurulan kardesinden
Buhara kelimesini
Hiç kimse ögretemezdi sana
Daha kesin ve böyle emin
Ates altinda
Azik getiren kizkardesinden
Buhara kelimesini
Bir ok isaretidir Buhara
Varilirken ve varilinca
Gösteren
Daha ikibin kilometre ilerisini
Ve buhara ki
Pirlerin
Asirlar önceki kader sürücülerin
Iste bugünleri anlatip
Kollarina girip avuttuklari sehir
ARALIK GÜNLERI IÇIN BIR ASK DENEMESI
Ask bu
Kanatlari yildirimlanmis kati bogalar
Atesin saydam gövdesini kirarak
Yatarak hayat dolu sarniçlarin karnina
Siki sikiya kapali sivri ve kivrak gaga
Delip geçecek dalip yeryüzünü
Bak istersen avuçlarima
Küçük parmagin hizasinda o derin havzada
Gögüs gögüse iken ikimize
Iki ayri kadeh gibi doldurulmus yudum kat'i
Sesin
Sirrim
Gözüm palaspandiras çehremde
Ask bu
Çölün sari sofrasinda atlilar
Hepsinde
Gererken parçalanan elimde
Çelik yay parçalari
Agizlarimiz kum rüzgarlariyla yanik
Yiyip içmezik acikmazik
:Baskanlari
Uyutmasin vahalar diye
Koynuna doldurmus yilanlari:
/çocuk
Bir tane.Dayanmis yanagini cama
Karsi evin balkonuna bakiyor
Orada bir çocuk
Tutunmus demirlere../
Iki kadeh arasinda ufak kara nehrim
Beni senden bölen.Suyu yakut de ki kafur
Çölün ari çehrenin gamsiz ölümün uzakça oldugu bir demde
Diz çökeyim söyle
Tahtin nerede
Bende kaynayan sende kaynak
Tipatip iki kristal küre
Aramizda ceylanimsi bir siçrama
Çalkalanir sonsuzca.Söyle irice
Bir kelime bul ok atsin dös kemigime
Öfkemi iyi belesin öfken
Ask duraksar ve yara alir
Uçak çelik rengi gögü sesiyle sokunca
Alçalarak yemyesil ekinlerin arasina
Kuru ekmek yiyen üzgün köylüleri bombalamaya
Ilkin küçük nir göl kan dolu agzi
/hava nasil da yesil/
Su mu yoksa o kati isik mi yanaklarin tasidigi
Nilüferler isteklerkoca bir dev
Ask bu çignenmis kirbaçlanmis alta lainmis
Taniyip tutunacak bir insan arayan
Gördülçe çelik kazanlarinin iç kaynamasini
Kaliforniyadaki silah fabrikalarini
/Dolarin egemenlig halkin refahi:
Depolar bosalmali/
Ask ask bir sehir harabesi daha kazandin
Kursun kanatlari gergin
Fosforlu mermiler yine taze
Yildirimlanmis bogalar
Havanin kati gövdesini kirarak
Yararak hayat dolu sevdanin karnini
Pilot agzi zehirli bir dil
Kentelenmis çeneler arasindan
Gözler ovaya basini çikaran insanlari
Haydi ask ask
De ki daglari delerim senin için
Yildizlar yakarislar açik kartlar
Ve haydi hosçakal
Kilimin üstünde
Bir ampül
Bir kirbaç bir ayakkabi
ARZUHAL
Çiledinmi
Dünya tutar inilemen
Ne saltanati dünya pahada
Ne saltanati dünya pahada
Ne kalbi altin mezari söhret
Yer sahit
Sahit bizler kardeslerin
Alevli hüzünlerdin mevla için
Ne atin yillar verdin hep
Dirilsin diyordun ve yöneliyordu binlerle
Kapkara parlak isikli ve isitan göz
Kivircik utangaç ve uçurumlardan güvenlere götüren
Ve yalin
Henüz gelmis gibi kinindan
Ne altin yillar verdigin hep
Ve agir agir çeviriyordun
O dalgin ve agir yüzünü devrin
Yuya yuya o güzel Elçiye
Ne altin yillar verdigin hep
Biriki bronz kisi konabilseydi önüne
Ve ne altin yillar daha çiledin
Artik yalniz degil adimlarin
Simdi daha iri doguyor sabahlari
Horantasi bir hayli artti günesin
Kisinin güzelligi aga ustalarina göredir
senin köylün olayim
o uzak iklimleri erisilmez beldeye
bakabilemezdik senin götürmen olmasa
su küçücük kalpte
(yaman halimiz helal ettiremezsek)
nice hakkin yüklü.
ASKA DAIR
Öyle sofralar gördüm ki
Insan kaslari vardi tabaklarda
O egik gövdeler önünde yalnizlik
Her seyi birbirinden uzaga çarpiyordu
Bir kadin
Bir erkek
Gizlice soluyordu
Bir erkek av arkadasindan
Av durgunlugu gibi gösterip saklayarak
Kamisliktaki sazlarin arasindan
Ilik ve yapiskan fisiltilari
Ayirarak alarak
Urgan gibi bedenine doluyordu
Her seye benzeyebilirken o
Hiçbir sey benzemezken ona
o ünlü borazan
Baslarsa saçlarimizin diplerinden
Üfürmeye. -Yirtici bir hayvan
Kimligi yapisir yakamiza
Bir erkek mi o
Göle yatmis bir günes demetinde
O mor isinda
Bir köpek ölüsü gibi yatan
Hizla kayan
Yoksa bir yaban ördegi gölgesi mi
AYLAK GÖZ
Erkenden asindirir askini
Odalarin köselerine zamansiz oturur
Duyarsa bir çocugun
Oyundan çagrildigini
Basinin her seferinde döndügü kumari
Gönlünü bir tarzla kurularken kazanir
Anlarsa yenilen bir kadinin
Darda kaldigini
Kendi kendine ardasak kaçagi
Arada bir bakinir ne yaptigina
Süresiz kapilir tablolara yangelir
Ve oturdu mu bir masaya
Hakkini verir çay içmenin
Bu adam kitaplarin uçlarina
Çizilmis itilmis resim
Korkmadan yasar tebessüm gösterir
Agir basiyla nöbet alir
Dagdan kaçar sehri çevirir
Ve birakir gönlünü bir tazi siçramasina
Erkenden asindirir askini
Anlamaz bir kadinin
Süresiz kapilip yangeldigi tablolara
Severek tebessüm attigini
Agir basiyla kopar dagdan
Nöbet alir sehri devirir.
AYNA
Ve gözüm esyamda degil
Yoruldum maddemden
Ta ki dünya bitti
Kösk kurdum sakin oldum
Dehlizsiz ve tabakasiz
Kör bir hayvan gibi
Rizkina etiyle yanasan
Karanlik birevDir gövdem
Güneste asla karanlik yoktur dediler
Ve onlar yoluna cihet ettim vatan tuttum
Büyük yeni bir hayat bildim
Yeni yeni bildim yoksa ölüyordu bir sey
Bir insan binasi yikiliyordu durmadan