NEREDE BULABILSEM SENI
Yetisip dizüstü düsebilsem eteklerine
Karanlik basmadan
dünyayi kapatan karanlik
Elimizde kilinç
ben ince isler ustasi musa
kardesim ya ki heybem
degisince kubbeli evim
girdabim -
tövbem
kapimin önünde akan irmak
en zengin denizcisi incilerin -
uzak sarklara yollanan elçilerin
Kelimeler
okyanusla yarenlige dalip
çoluk çocugu unutacak kadar bol ve bereketli
binlerce yilçün kurulmus
bir zemberek içimizde
agzimiza bosaltti onca sözden
Birinin heybeti ve lezzetinden
Damagimiz çatlamakta
ya ani karanlik
'inanana rahmet
inançsiza esef' olan
(Hiçistanda
Bir rüzgâr belirmis
Kulagimiza gelir-
Bir ey muhalif rüzgâr ki oyropeis örnegi
Hafifçe terli bedenin krondeli
Göz dikmis duyduk ki
Meni yataklara bile)
/Japonya büyür büyür bir gün
Topragini denize yayarak
Peygamber sözüne ordan hizmet olur/
Kucak açanlar kadar genis istekli
Göçüp gelenler kadar hafif
az'la doyan yük olmadan
Ve baslar
Kimin yüregi daha yüce yarisi
Musa kardesim aglamaktan mi
Okumaktan az uyumaktan mi
Kan gölü gözlerin
Her an karanligini giyinecek gibisin
Ne kadar uzun sürüyor
Ta içinden gözlerine gelmesi dikkatin
Karnin ne kadar küçük ve içerde
Ince belin-
Fazla kabarik degil kemiklerinden etlerin
Biliyorum ancak sen
Bu kadarla yetindikçe ve ekmegi
Böyle mübarek tutukça
doyar karni çinin hindistanin amerikanin
Sen olabilirsin çaresi
Su içinde susuzluk hissinden ölen kimselerin
Musa kardesim haya'dan mi
boyuna posuna güzelligine ragmen
hafifçe kivrik omuzlarin
hafifçe egik basin
Hele terazi tutusun
zarif
sapasaglam
ve artik
en insansiz çölde
tek basina kalsa bile
egilmezken adalen bile
yine de
Bir nebzesini yutsa yüregindeki tartarkenki dikkatin
Ikiye yarilir bir su aygiri
Ve çocuklar tuz yalarken çocuk avuçlarindan
NEREDE BULABILSEM SENI
Baba biçagini agir agir çekerken
YETISIP
Ana dalgin ve Su dibinde yürür gibi
DIZÜSTÜ DÜSSEM ETEKLERINE
Ana dalgin ve su dibinde yürür gibi
üzüm tiyekleri ceylan dolu etekleri
1
Çocuklar
Kurtulamazlar yanaklarina konan yaradan
Olmadik anda birakilirlar
Sonra
Nice sonra
Hatta bazen karanliklarina uzanirlarken kadar sonra
Üzerinde gözyasi izleri
Senelerin izleri ile yol yol kalmis yanaklari
Mahzun yayilir
Ancak görünür güzel disleri
Ve 'kuslar da kaderle uçar'
ONUN IÇIN
Dün kalabalikta
Sevmekten yorulmaktayim
Yalpalayan bir sarhos var
Simsek vuruyor onu bir çirpida
Seçip vuruyor
Firtina çevregi de onu buluyor emiyor
Yilisik nemli bir sehvete arzulaniyor
Bahar ayartiyor onu
Köprüde insanlardan yükselen buhar
Camlarin çigneyip salonlara kustugu sicaklik
Sevmek yapiskan insan teri
Insan kili memesi kokarak
Kollarini eklemlerini yaliyor senin
ve simdi askin evinde
iki yabanci insan
misina tutmaktan tuzlu sudan
birbirini duyamaz olmus iki parmak gibi yatiyor
Istanbulda Suadiye mezarliginda
Yorgun uzman bir kalp
Kimbilir hangi kanlarda akiyor gövdemiz
Kimbilir kimin damarlarinda hizlandiriyor sözlerim
Bir bohça aranir çagirir üfürür - sicak ve tüterek
Irmak denize bosaltir daglardan kaçirdiklarini
Atin birden nallari dökülür - delice kosarken yine de
Bilki söminenin içinden
Yanmis kül olmus yine de
Seni gözlemekteyim
Bir kadin bir bas kesiyor gördüklerim
Bir kadin kendiyle oynuyor
Kendine ve çocuklarina parçalanarak
Soguk sicak yanip donarak
Dar koridorda yay gibi vinlar
Ve dusa varamadan
Ufak kirmizi lambadan erlikler yagar
Bir göz bir çagirma bir dur akar
Geri dön azarlandin
Koltuga otur söminenin içine bak
Simdi hizlan ve hizlandir
ORASI NERESI BURASI BIR ADAM
Korkuyu kapisir taslar
karanlik kendine çekince perdeyi
göz hüzünle odayi kapar
el uyur ve akvaryumda balik
resmi çekilmis nehir
Böyle bir çiçek vardi
Rüyadaki geçit büyüyüp büyüyüp
Büyüyüp büyüyüp büyüyüp
Espasi bir tek gecede
Ezip el tutan
Alninin bütün bir duvara dayayan
ve sesleri bir orman büyüklügünde
günese yol yapan çocuk
güresip bütün gelisleriyle
gecikmis bir deniz feneri
Saati yalvarir hizla
Safagi çogaltir kan akan damar
Adim zorlar kapiya çagrilan
En korkulan gerçegi
Bir boyun egisle girilen
böyle bir çiçek vardi
kilcal kökleri
çagin sarsinti duvarlarindan
burasi bir adam
bir ask çapinda
bir çesit hapishane tutulan
akip giden su uyaninca adam
suyu geçmek isteyen karinca
bir tasin alevinden basarak ellerine
kaçinca adam
birakmaz esyasini da uykuda.
ÖLÜ ATLAR
Karisik bir iç deniz bunalimi
Zafersiz bir kalyonda
Ölümün her anki hatirasindan uzak
insani her halinden taniyan
sakat bir ölü atlar alicisi
Ucuza kilitlenmis bir dag ceylani
Ancak bir tabuyu öldürecek bir zamanda
gögün bütün ön görmelerinden uzak
fenerler tutulup tekmeler atilan
önemli bir es çag tanrisi
Telasla yenilen analarda kayboluslari
sevgisiz kalan babalarla
lekesiz bir günesle ancak
çocugunu sardigi bezler arinan
agritmaz sanilan bir yasamak sarkisi
ikisinden birini örter kanadi
durulmayip tabessüm ettirilen sarkida
sevinçsiz canlara dayanmak
her an bir baska isiksizi arayan
acimasi bir çocugun masal cücelerine
ÖZGÜRLÜGE DOGRU
Birakiyor ardindan belalara beni
Tedbirim öldü gövdemin binasi geçti
Gögsümde ince gergin çelik bagcik
Tenimi bastiran içerilere
Bagiriyor leylaklarim agliyor agliyor duvarlar
Çatlayacak gibi susuz düzgün ve biçimli sanatlar
Çocuk yigiliyor kalp kalp üstüne konuyor
Bir baba damari vuruyor sökülen nabzim
Simdi batar birkaç nesil azdiran bozgun
Simsiyah aklim ve beyaz bir nokta kalbim
Kader akisi alkislaniyor her kârim
Nazli bulus git git kabariyor dalgalar
Çare yok gür gür bagiracagim yoksa bu sefil
Isyan yüklü gemi zor kayaliklarinda gönlün
Harp. Ezilen etim sögülen köpekligin için degil
Güzel ölçülü zulmetmeden yeterince öldürüsüm
Harp geliyor bir güzel bilendin mi kardesim
Binlerce cilt tutuyor kiliçlarin hançerin
I believe in you believe in we believe in
In la ilahe illallah la ilahe illallah
Simdi halk yüceldin guslet suyun götürmesiyle kusan
Yüzün kollarin ates yakmaz basin ince ayaklarin
Dünya bir konak bir konuk ölümsüz hayat içre
Geçildikçe hor öpüldükçe soyunur sehvete
Sehvet ahiri degil yeryüzü
Domuz ahiri degil yer toprak
Iki bakisimin arasinda buldugun toprak
Dört köse duvarlar siyah örtü ve göç sesleri
Kapaniyorum kabul et öyle buyur
Bin açili örtüye daha sar beni
Bin yil bin daha
Dursam kapinda
Sayisiz perdeden bir perdecik kalksin için
Basim yüzüm kizarir haddim olmaz aslinda
Sakin ve gövdemin mizraklarini döken bir gelis
Vara gele ancak birkaç agaç aliyor gögsüm
Sakin ve daha sakin mizraklarim dökülsün daha
Aniden çikip havlayan köpekte emanet bugün
Binbir helak ve Allah selamiyla girilen ovada
Bir dag gibi diz çök kendine irmak ol tut tut birak yildirimlari
Sakin daha sakin kimilti yok bakisinda
Birak toprak altinda göl olsun gözyasin
Bir çesit isyandin gönül aglamasi ilacin
Destur. Nice uzlet makamindan geçersin simdi
Simdi çagiriyor o güzel aska beni yalvariyor beni
Duruyorum ve çesit çesit ölüm omuzumun binileri
Bu ova cennet olmali sayimizca bir cennet safi
Bu çukur ates olmali sayimizca bir cehennem safi
Ya bu yol. Ayagin sahibi gövdeden habersiz yürüdügü
Gövdenin ayaga merbut ayaga dönük ayak kesildigi
Sen gönlünü yukariya bil
Bir dag nasil söylerse öyle söyle
Bir dag nasil inlerse basla öyle
Ey zarif sen de ata yoluna meylettin
Korkarim binbir belaya dayanmaz sikletin
SAKKUL -ARZ
Bin desi derinlikte delik bir kalp
Uzanir agiz
Siyasal bir avuç hava ister
Benimle fazla yakinlik kurdun
Çiçegim
Köklerim ates saplarim zehir
Yagmur ates saplarim zehir
Yagmur sulariyla izler edinmis tenin
Benimle çok hayal kurdun artik yaklas
Ipil ipil miyop bakisin bir kanakisi
Bu su sarnicindan basla
Sana verildi emanetim atesim zehrim
Benimle çok put kir çiçegim
Edisyonkritik
Bir ses
Bin desi yer dolmasi agirlik
Havagazindan uzanir agzin
Siyasal bir ton özgürlük ister
Arz gittikçe benim ve onun
Karsilikli
Bileyli
Havada
Palalarimiz
Hamlesi yaman ilkin bir defne dali
Detant
Hadi oradan-ardindan
Sam füzeleri
Hilesi hayati olmus gördüm ki
Anam babam kemirilmis
Çorbama kireç ekilmis
Hamlem zarif
Vurusum hayat
Hilem tay
Kaçip dönüsüm siir
Arz gitgide benim
Muharremde temeli atilir güveyligimin
SAVASTIGIMIZ GÜNLER KENDIMIZLE
Basin çok yükseklerde egil selvi boylu
Egil bir kez nasil bir seysin göreyim
Nasil liman çocuklari zalim
Nagra atarlar gecenin koynuna
Daha baskalari da var
Tabiatlarini mayalarini açiklayan
Ya sen selvi boylu nesisin
Ya ben neyiyim körlügün
Egil hakkimizla
Birlikte bagiralim içine esirligin
Ben hirsiz olayim kendi malima ha!
Ben yakalanayim eskiyama
Gardiyanlarin degisti de n'ooldu
Haydi soyun bir kez daha kirbaçlan kendi dallarina
Dag özlemin sari bir kanarya oldu
Ötüssüz uçtu uçamadi kondu konamadi
Akil ve hikmet emzirirdi magara
Yarasa doldu.Yüz çarpilir göz kayar
Günesin tozu yagmuru atesleri taslari
Gelse gelse elimin vurusma özlemini alsa
Selvi boylu egil ikiye katlan
Bak sairin yarim siirin köle kaldi.
SCWAEBISCCH - HALL 1972
svebis - hal'de
büyük bir park her alman kentinde
bulundugu gibi
ve merdiven tiyatrosunda
bir adam yaratmak piyesi
olmaz dedi berbel
tek saf damari avrupanin
gözlerimiz yasariyor
yanagindaki kirmiziliktan akip duruyor her seyimiz
tirmanmaya basladi merdivenleri
haylbronlu kedi
sarisin -
ve kara açilimiyla kirbaçlar
uzun saçlari -
ve bindigi atlar siyirir kayalari
genç
ve durup direnecek sanki kaslari
ve o bakislar kaçip saklanan
ve umulmadik anlarda karsilasilan arzlar
aktörlük yaptigi için kendinden
herkeste oldugundan daha emin
olmaz dedi berbel
siirlerimi oku derken
birden
necip fazil göründü merdivenlerde
müthisti.
bilin ki berdel
jan janin
sen de merikali tom
ve seya
bütün ecdadiniz barindi içimizdeki hosgörüde
bir gün
baktikça degisen ve beni alabilen
enginliklerinde
bal görünümlü gamzelerinde
dudaklarinin zümrütten gibi
billurluk yansiyan çekislerinde cosarak ekstazla
. zira aklinda degil
güzelliginle anliyordun.
iste bütün bunlarda
bütün dünyaya
üstad necip fazili anlattim dedim ki
O görünüz görünmez
Daha ilk sesi ilk kelimeleri
Ilk mimikleri ve yüzünde
Içiçe dönen binlerce daireyle
Insani alip gönül hücrelerine salar
kaninin yapisini bozar
yepyeni bir terkiple atar meydanlara
çünkü çok gördüm
onun
yüzündeki ahenge ulasacagim diye
temelinden sallanan yapilari
aklim mi köpürüyor ne vakti deniz
topraga kene gibi yapismis agaçlar
köpek bastiriyor kani
avrupa kadini ne kapilar ismarliyor
kapaniyor içindeki bütün çengeller
insan tarihi kadar eski bir hasretle
bakiyor-
ve aliyor
SEVMEK DE YORULUR
Bir adam bir kadin var içimde iyice anladim
Bana bunu sessizce anlatiyorlardi
Bir yerde onlarin yönlerinden
alimli bir zarf katlanmisti uzaktaki
bulvarlarin geceye vurduklari
çagirmasiz kir günlerini zararsiz akrepleri
uzunlamasina yasayip yatay bir çocukla kalkan
bir sürü aliskanliklar tasiyan
insanligimizi gülüsü yalnizlar çarsisinda
çagrilmis gümüs seslerini aynadaki yüzlerin
baskasi sevsin diye en seçkin yerine
bir sal gezdirirdi
Insanligimiza bir sey getirirdi yalnizlarla
Bir sen varsin hep saçlarin agzin
Bir merdiven hücresinde
uzak çagrisimlarla kosardin ya bensem
seni sonsuz gelisinle
saçindan taniyor gülüsünden kaçiyor
egilip basini içlerimden geçtigin zaman
uzaga bir yolcuya karsi çikar gibi
Artik gecikmis alisildigim gidisinle
davranilmaz üstünde durulmaz
hiçbir tüfege gelmez bir kekliksem
Yüzün soygundan geçmis öyle bir yerde
durmus ki bakisin boynun bozgun
üstünden bir nehir geçer gibi
ya gecedir ondan ya bulanik sudan
bir hasta gibi agrimaktasin
Gelisini aldim onu nasil harcadim
Denizden bunalip okyanusa
Selâm çakan vapurun
Sevindik adimina birden parka çekildik
Ve birden nasil bayram biyikli
Bir yaylim herkesin yaydigi bir merhabayla
Egip basini içlerimden gittigin zaman
Uzaga bir yolcuya çikar gibi
Selini üstüme çektin önce
camdan bir mektup dolabinin
üstüste sayisiz koridorunu yüzüme yakin
basini duvara degdirmis bir benzetisle
josef ka benzeri bir bakisindi
ya da konusmayi kesip aman sen
öyle bir gittin ki benimle
Piknik beni sana verdi önce
Gelisen günes yalnizliktan bir göze
Eski ellerin
Ve çaglarinla bir seye uzanmis etin
Ve hançerinle zamana saf durmus
Son gidisindir bu
Bunlarin hepsi beni çagiriyorlar sevinçlerimden
Biri denizdir uzun boylu gürültüsüyle
zaten hangisi kavak zürafasi degil
biri bütün yan odalari bekler
kuskulu geçer camlardan
ve birakir yerini bir koridor bekçisine
Haydi sen bütün onlara git benimle
Son sigaramdin
Gidisin antinikotin
Birden bir sey mutlu esit piyano çaliyor
Elleri iki çesit durgun
Gerçi çikmiyor gelenlerin karanliga duranlarin
Suya inen sesleri
Tam simdi denizinle
bir çakil tasina yaklasiyor
kuma çok yakin bütün kesitlerinle
bakiyor ve bunaliyorsun
Tam simdi ipe kosan
beni elleriyle alkislayan
agriyan bir gün geliyor