GO HOME HACI GO HOME
Hist haci yaylan bakalim
Closed dedik be adam
Pazdos c'est fini
Basini bekley'cek degiliz a sabaha kadar
Uyan bre tas arabasi
Gözünü seveyim çileden çikarma beni
Go home haci go home
Aman beyim alah razi olsun senden
Biseyler söyle su dürzüye
Kanimi kuruttu iki saattir
Ne
Asansöre mi binmis dedin
Firt inip firt çikiyormus
Hay yedi kat yerin dibine geçsin
Yil oldu bu masaya çörekleneli
Waiter asagi waiter yukari
Bir buçuk sise viski yuvarladi en azindan
Külahima anlatsin o bu palavralari
Yok efendim buralarda degilmis kendisi
Memleketindeymis
New York mu ne karin agrisiysa
Yüz katli bir binadaymis
Asansörcülük edermis
Üstünde kirmizi yelek
Altinda siyah pantol
On saattir nöbetteymis de
Geberiyormus uykusuzluktan
Ine çika zifire kararmis
Kara su inmis ayaklarina
Yedigi naneye bak
Beni de patron sanmis
Hiç gülecegim yoktu beyim
Sahi korkmus mu herif
Ya kovarsa beni diyor ha
Is basinda uyumasin itoglu
Kovarim tabiy
Evde karisi varmis bekleyen
Iki de oglan çocugu
Öyleyse aklin nerdeydi ulan
Edebinle çalisaydin
Siz söyleyin beyim öyle di'mi yani
Allah layigini versin beyim
Herif sahiden korkuyor benden
Hadi haci yürü bakalim
Birak bu patron polimlerini
Öyle ötlek ötlek bakma yüzüme
Ha söyle dayan koluma dogrul
Ben de yorgunum a ziyani yok
Bir de taksi buluruz sana
Ha gayret aslanim ha gayret
Çogu gitti ayi kaldi
Go home haci go home
GÜLER YÜZÜMLE
Viran bir rum evi adada oturdugumuz ev
Serinligine serin
Ferah olmasina ferah ya
Tam bir hakuran kafesi.
Bu deyimi aslina döndürmek için mi nedir
Bir çift de kumru gelip
Yuva yapmis çatisina.
Öyle usturubunla yerlesmisler ki
Çürümüs tahtalarin arasina
Disardan görünmüyorlar hiç.
Yalniz
El-ayak çekildikten sonra
Derinden
Ve civan demlerle demlenircesine
Basliyor dem çekmeleri
Benim de çökmeye yüz tutmus
Su can kafesimde
Kadir sevgilim Güler’e sevgim
ÜSKÜDARA GIDELIM diyor hala
ÜSKÜDARA GIDELIM
GÜN YALIMI
Duvar dibindeydiler bi bakis bakti
simdi isik yillarinda yasiyor o çiçekler
Heyt bu kadina can veren tanrim
Sari bir yatisi var bütün çarsaflardan ayri.
Gelirim demisti bugün için
Gözlerim günes saatinde.
GÜZEL'E
Dün gece senin küçücük elinle yalniz yattik
Yalniz senin küçücük elinle yalnizlik
Kandilli ilkokulu kadar kalabalik
Zilleri çaldiginda düslerinin
Siniflarin kapilari ardina kadar açik
Gökyüzünün, denizin, topragin, hayalle, emegin
Hakli siniflari
Belki de baskin korkusuyla vefasiz, akintiya atilan
Kitaplar varya onlardan
Ögrenmis Marx'i, gümüs baliklari
Ve belki de onun için o kadar,
O kadar aydinlik ortalik...
Sen ki çicekleri toplamayan güzelim
Çicekleri sulayan çocuk
Ve ben ki buruk ve kavruk
Bir ihtiyar adamim artik
Öyle güzeldim ki senle, çiçeklerden çok
Ve anladim, anladim ki bir daha
Düsünde bile göremez isler
Düslerin gördügü isleri
HAL ÇARESI
Hasan Ali'ye
Sen bezmimize geldigin aksam
Neler neler olmaz ki bize, bir güzel haller olur
Hallolur esek davasi dahil, bütün davalar
Düzer Isfahan, yildizlar, Bagdat ve Sam
Kalkar ayaga ayaklar, türkülerle bir halk olur
Sen bezmimize geldigin aksam
Kainatin padisahi salavatla hal olur
HAYAL OYUNU
Ellerindi ellerimden tutan
Ellerimdi ellerinden tutan...
Biraktigi anda ellerimiz ellerimizi
Gökyüzüne vuracakti gölgeleri ellerimizin
Kimbilir kaç martilar halinde...
Bir masada karsi karsiya
Seyrederken dudaklarini senin,
Dile gelmis ilk Türkçeydik...
Henüz baslamis külrengi bahar,
Ne savas, ne baristik biz...
Bu dünyaya yeni gelmis bir diyar
Manolyaya gece konmus kumrular...
HAYIR
Dinlensin diyedir gözlerimiz
Bu önümüzde açilip giden manzara;
Bu dünya, yoruldu mu kuslar konsun diyedir,
Ve tanrilar bosluktan bikinca.
Ellerimize malum olur nedense
Sularin rengi baliklariyla, çiçekleriyle,
Düsünmenin huzuru ayan olur;
Sogugun sessizligi hakeza.
Yuvarlanan yildizlar içinde saçlarimiz,
Boylarimiz büyür usul usul;
Duyulmasin diye gürültüler uykularda
Yagmurlar yagar geceleri.
HELSINKI ERGEÇSEL SÖZLESMESI
Kimi için erken kimi için geç
Ama ergeçseldir ölüm
Önüne dikilse de kimi uzun kimi put
Tek gözlü canavarlar kayalar
Ufuk görünecektir eninde sonunda
Yüzdügüne göre yasam denen bu denizde
Bir gün bogulacaksin içinde
Anafora kapildim deme
Anafor da bizim içimizde
Sile'nin imrendi'sinde
HERSEY SENDE GIZLI
Yerin seni çektigi kadar agirsin
Kanatlarin çirpindigi kadar hafif..
Kalbinin attigi kadar canlisin
Gözlerinin uzagi gördügü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kasin gözün
Karsindakinin gördügüdür rengin..
Yasadiklarini kar sayma:
Yasadigin kadar yakinsin sonuna;
Ne kadar yasarsan yasa,
Sevdigin kadardir ömrün..
Gülebildigin kadar mutlusun
Üzülme bil ki agladigin kadar güleceksin
Sakin bitti sanma her seyi,
Sevdigin kadar sevileceksin.
Günesin dogusundadir doganin sana verdigi deger
Ve karsindakine deger verdigin kadar insansin
Bir gün yalan söyleyeceksen eger
Birak karsindaki sana güvendigi kadar inansin.
Ay isigindadir sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldigin kadar ona yakinsin
Unutma yagmurun yagdigi kadar islaksin
Günesin seni isittigi kadar sicak.
Kendini yalniz hissetigin kadar yalnizsin
Ve güçlü hissettigin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettigin kadar güzelsin..
Iste budur hayat!
Iste budur yasamak bunu hatirladigin kadar yasarsin
Bunu unuttugunda aldigin her nefes kadar üsürsün
Ve karsindakini unuttugun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandigi kadar güzeldir
Kuslar ötebildigi kadar sevimli
Bebek agladigi kadar bebektir
Ve herseyi ögrendigin kadar bilirsin bunu da ögren,
Sevdigin kadar sevilirsin...
IGNELI
Anam babama asik olmus,
Babam da anama.
Gezelim bu çarsamba demis babam.
Sur-disli anam, öyle sik bir fistani yok,
Ablasinin nisanligini istemis ödünç,
Teyzem daha toplu, oturmamis üstüne entari,
Teyelle, igneyle ayarlamislar üstüne
Anamin.
Babam, kavilleri üzre, gelip topkapi disindaki evlerine,
Anami alip, kaçbir tiramvaylan aktarma,
Bebege götürmüs o afrodit'i
Bebek sirtlarina çikmislar.
Babam oturtmus anami çayira,
Denizi göstermis,
Iyi seylerden söz etmisler,
Derken öpecek olmus anami,
Anam çoktan razi.
Babam el atinca orasina, burasina,
Fistandaki igneler batmaz mi eline!
Ay! Demis bagirmis babam...
O gün, o çayirda, o an
Düstügüm için ben anamin imgelemine,
Yasamda da, siirde de
Böyle igneli konusmakligim.
IKIMIZIN ARASINDA
Bir gün sayet camsiz çerçevesiz penceresiz
Bir gün ben, çadir bezi bir perdeden
Günlerin toz-toprak sarkisini çirparken
Canevimin önünden geçersen,
Bir gün sayet boynumda yem torbasi hayallerim asili
Bir gün sayet samançöpü bir sokak dislerim arasinda
Canevinin önünden geçersem
Anlatirim nasil nerde
Bir ulu çinara takili bir kuyrukluyildiz
Bir yesil telasta çirpinan isigimiz
Anlatirim nasil nerde...
Sonra egilir kulagina derim: Bekle
Çocukken kaçirdigim uçurtma dönsün gelsin
Hele çarpsin bu çerçi yükü sehirlere,
Hele ürksün fincanci katirlari!
INSAN RESMI
Yeralti günleri bunlar
Kör yili köstebek ayi
Siyah önlüklü bir günes
Ayazda okula gidiyor
Dizilmis danaburunlari iki keçe
Islikliyorlar bebeyi
Çepeçevre boynumda siçandisi bir bahçe
Oynuyorlar iki Roma bir Paris bir Peking
Karim en çok soguk harbi seviyor
Çocuklarimizdan
Yasamlarin kapisinda kuyruk olmusuz
Önde emirerleri memede piçler sütsüz analar
Aksam oldu memur çikti kapiya
Mal gelmedi bugün dedi kapatiyoruz
Dilekçeyim masalar odalar arasinda
Yürek degil, sol yanimda on alti kuruluk pul
Usulsuzüm yolsuzum
Bir uçak geçti üstümden kiçinda yakamozu
Çakilmistir yere çoktan toprakta bir çelik bitki
Fala mi baksam koparip çiçeklerini
Düstü mü düsüyor mu düsecek mi
Yesiller içre bir insandin önceleri
Sagda bir dag solda bir çay çamasir yikayan kadinlar
Dolas simdi çevresini yitirmis insan resimleri gibi