SEVGI DUVARI
Sen miydin o yalnizligim miydi yoksa
Kör karanlikta açardik pasli gözlerimizi
Dilimizde aksamdan kalma bir küfür
Salonlar piyasalar sanat sevicileri
Derdim günüm insan arasina çikarmakti seni
Yakanda bir amonyak çiçegi
Yalnizligim benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi
Kumkapi meyhanelerine dadandik
Önümüzde Altinbas, Altin Zincir, fasulye pilakisi
Ardimizda görevliler, ekipler, Hizir Pasalar
Sabahlari açiklarda bulurlardi lesimi
Öyle sicakti ki çöpcülerin elleri
Çöpcülerin elleriyle oksardim seni
Yalnizligim benim süpürge saçlim
Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
Baktim gökte bir kirmizi bir uçak
Bol çelik bol yildiz bol insan
Bir gece Sevgi Duvarini astik
Dustugum yer öyle açik seçik ki
Basucumda bi sen varsin bi de evren
Saymiyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
Yalnizligim benim çogul türkülerim
Ne kadar yalansiz yasarsak o kadar iyi
SEVGILI GENÇLIK
Öyle parçalandim ki ömrümde segiyle öfke arasinda
Sevgimi öfke vurdu
Öfkemi sevgi kaçirdi
Içim parçalandi arada
Bir de bigün baktim gökyüzüne, bir bayram gecesi
Bir kestane fisegi açmis yedi rengimden
Yagiyorum çocuklarin üstüne
SURET
Sen degildin görüs günü tel örgüden görünen,
Boncuklarla isledigim suretindi o senin;
Gölgenin günese nisbeti, leylim
Hem seni ben, seni görmekle görmüs degilim,
Görmedikce gözlerinin gördügünü tekmil;
Sabahlari çarsiya giderken, örnegin,
Gece disarida kalmis
TABIR IÇIN BIR RÜYA
Hiç mi sabah görmedik yani !
Böyle yesil gökyüzü mü olurmus !
O karpuzu hangi dürzü asti oraya ?..
Vur biçagi , bakma yasin gözüne !
Çal biçagi parmakliklar arasindan
Ki yarilsin çil çubuklu -kabugu
Çatirdiya çatirdiya !..
Vur pençe-i Ali'deki semsir askina !
Vur ki çiksin,
Çiksin gayri ortaya
Kuyu- yesil hapislere sigmayan,
Kan-davali ,
Delikanli
Kizilbas !..
TAKSIM MITINGINDEN IZLENIM
Milletçe
Aklanmaya da
Paklanmaya da
Çivit
Çivit
Çivit
Çivit
Çivit
Çivit
Çivit
Çivit
Çivit
Çivit
ÇIVIT MAVISI
TÜRKIYAT VAPURU
Yanasmadan önce dagildi iskeleye
Önce karinesi, sonra sintinesi
Derken alt-vasat-ve üst güvertesi
Bas üst-vasat-alt
Ardindan kiç üst-vasat-alt yolculari
Dagildilar bir meçhul semte
Kirlangiçlarleyin ellerinde filileri, çantalari
Kimisi dargin eski çifteciler
Dagildilar kirlangiçlarleyin bir meçhule
Deniz su döküyor arkalarindan
Haydan gelip huya giden cümlelere
Kaptan köskü yüzüyor dalgalarin üstünde
Sakuli bir bok gibi
Kaptani tayfasiyla
ÜÇ NAL LOKANTASINDAN
Bu cehennemi sicaktan kurtulmak için
Sirtimi, omuzlarimi yüzen
Ne bir esinti bekliyorum yapraklari uçarisiya,
Ne de bir yaz yagmuru bardaktan bosanircasina
Ihtiyacim benim baska bir sicak
Teninin sicakligi senin
Yelelerimden sagrima inen ter damlalariyla
Kosturacak beni menzilinden menziline
Dört ayak, üç nal
UKTE
Dünyamin güzeli martilar
Sizden nasil da yok yere korkmusum
Kasik Ada’nin orda!
Dalin üstüme dalin
Vurun beni, vurun
Denizanasi kokan gagalarinizla!
Ah sizden ben nasil da yok yere korkmusum!
Bilmiyordum ki çünkü
Ben hem baligim hem kusum
Ben ama hala anlayamiyorum ki
Bunca zaman niye sizden ayri oturmusum
ÜZERE
Diyelimki yagmura tutuldun bir gün
Bardaktan bosalircasina yagiyor mübarek,
Öbür yanda günes kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yagmuru
Piril piril düsüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir kosudur kopardin
Dar attin kendini karsi evin sundurmasina
Iste o evin kapisinda bulacaksin beni
Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenden denize gireyim dedin
Kulaç attikça sen
patiska çarsaflar gibi yirtiliyor su ortadan
ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi dibe dalayim diyorsun
Içine çil çil kosusan baliklar
Lapinalar gümüsler var ya
Eylim eylim salinan yosunlar
Onlarin arasinda bulacaksin beni
Diyelim sapina kadar sair bir herif çikmis ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazit meydani
Herkes orda sen ordasin
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarindan
Yürüyelim arkadaslar diyor yürüyelim
Özgürlüge mutluluga dogru
Her isin basinda sevgi diyor
Gözlerin yagmurdan sonra yapraklarin yesili
Bi de basini çeviriyorsun ki
Ben varim
VE KOMISER KOLOMBO
Haldun Taner’e
Vay hafiye rüzgar vay!
Sicaklarin nereye tasindigini
efendice tahkike yanasmis
Hafiften zatülcenp musambasiyla
Havadan sudan
dereden tepeden
hosbesti derken
sabah beri
Yaprak izlerini aliyor çinarin
Yandin çavus yandin!
Böyle bir sonbahar iptidasinda
Tutuklanmisti zavalli Amerika’da
YANGIN VAR
Asli mi? Belki.
Odalik mi? Asla!
Ne Matisse'den ne de Çiragan Sarayindan!
Bir sobaydi Allah tarafindan o deli hatun
Upuzun saçlariyla bir demir-dokum...
Yaktikça kendini nefsinle nefesimle
Yandikça dusistandan düsürdügüm odun
Isinirdi oda, isinirdi ev, isinirdi acun
O da, ben de, yan yana ve yana yana
Seviserek ölmeyi ögrendik sonunda
Ondan simdi böyle Ortalik duman
Baksana baharlar yagiyor üstümüze agaçlardan
Asli varsa onun
Ki kerem edin ki var
O sobaysa
Ben de ona yanginim yangin
YAPRAKTI
Bir baska yolculuk dalindan düsmek yere,
Yasadigindan uzun;
Bir tatli yolculuk dalindan inmek yere.
Agacin yüksekligince,
Dalin yüksekligince rüzgarda;
Ve bir yeni ömür
Vardigin çimen yesilligince.
YASASIN CAZIN GETIRDIGI DEVRIM
Hiçkimse kalmadi
Çiçekler çarpik açiyorlar
Ampüller egriydi
Merdivenlerden çikamiyordum
Tavan basikti
Sifon islemiyordu
Siçamiyordum
Iseyemiyordum
Bir ölü militan bahari
Bir apartman dairesinde bekliyordum
Ben ki beklemeyi sevmem
Beklemek benim için bir azap olduguna göre
Beni gazaba getirir
Tramvay ihtiyari duraklarinda bekleye bekleye
Ihtiyarlamis bir komünist olarak
Gitardan çikan tin sesleri
Beni yeniden adam edecektir
Havada havva olan bir adem
Ve yaklasirken bütün güzellikleri baharla birlikte
Arkadaslarim olan cazcilar
Elbette bulacaklar bir acibadem
Ve biz yasamayi yeniden kuracagiz
Bu zikkim denilen ritim
Ve stringtin
Hepimiz yasamaktaki inkilap içinde degiliz
Yasasin cazin getirdigi devrim.
YASASIN CUMHURIYET
Gölköy adinda bir yer varmis gelibolu'da
Televizyonda gösterdiler geçen gün.
Gelenek edinmis köy halki,
"ben kendimi bildim bileli bu böyledir"
Diyor muhtar:
29 ekim'de toptan sünnet ederlermis çocuklarini...
Derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
Kirvesi tutmus kolundan
Yatirdilar bir kamp yatagina,
Ardindan sünnetçi olacak zat boy gösterdi
Elinde biçagiyla,
Çocuk kaldirdi basini, bagirdi:
"yasasin cumhuriyet" diye
Bunun üzerine de ekran karardi
Korkarim bu, sade gölköylülerin degil, umumuzun
Sade küçüklerimizin degil, büyüklerimizin de
Düstügü bir tarihsel yanilgi
Çünkü sünnet degil, farzdir cumhuriyet
YA'U
Elektrikler söndü dün gece,
Zorbela toplayip satrancin taslarini
M E C B U R E N yattik
Simsiyah kediler gibi dolasiyor kogusta
Uyuyan dostlarin nefesleri.
D O L A S S I N L A R azicik !
Tam ben de eve dogru açiliyordum
Sipirdatmadan hiç kürekleri,
Yanmaz mi o tepemdeki yüz mumluk isik!
Bir kürek mahkumunu Bogazda sandal sefasina
Haklilar, birakmazlar tabii ama...
Ya'u ne güzel seymis meger K A R A N L I K !
YAVAS!!
Kafeslerin arkasinda oturmus, ince uzun gemiler gibi
limanda,
Olabileceklerden bahseder elleri, baslanmamis
nakislarda,
Kendi güzelligini seyreder gergefte kizlar.
YESIL SIIR
Baktikça çogalir yildizlar gecede
Parmaklarinla sayilmaz;
Kimi duyulur, kimi duyulmaz,
Dinledikçe çogalir gecede,
Sesler gelir,
Ya hizlidan, ya yavastan.
Her sey kendi dilince konusur;
Karanlik örtse de üstünü
Gecede devam eder renk renk
Agacin dalinda, rüzgarda;
Her sey kendi rengince konusur.
Gözlerini kapatir beklerdi;
Yapraga benzer ellerini, avuçlarini uzatir,
Beklerdi isitinceye dek
Agacin dalinda, rüzgarda;
Yesili duydu mu uyurdu
Rüyasinda...