MERMIDEN GÜLÜSÜN VARDI SENIN
mezarlari sevdirirdin hep bana
mermiden gülüsün vardi senin.
seccade koltugumda öksüz,
dualar korkati yüregimde.
yönünü bilemeyen,
sarhos anilarla yasarken,
düslerimde hep,
mermiden gülüsün vardi....
tanri çizmis biçagiyla,
kaderimi alnima.
kaçak bir mahkum sayarak beni.
kalabaliktan biri olsamda,
korkak parmaklar gösterir beni.
geceler, bogazima geçirmis pençesini
geceler, karanlik gözlerle mermi
kusmakta madeni hiçkiriklar
kaçirirken uykumu,
tanirim seni ey ölüm
saklanma...
mermiden gülüsün vardi senin....
gücünü
öfkemden alirken, hayat
sahnesinin yalan dostlari,
yalnizligim, hayatimin tek sirdasi,
senide kaçirir, bu gürültüler...
volta atarken paranin yoldaslari,
kanaryalarsa hapiste.
seslerine takilmis kirli bir çiglik,
yakiyor mazimin mutlulugunu
gel artik usandim,
saklanma ey ölüm
mermiden gülüsün vardi senin...
METAL
pencerede kedi yalnizligi
metal bir ay fener
böyle gecelerde yagmurun sesi
kagit hisirtisina benzer
isik yillarinin karanlik hizinda
yedi aski daha asili yildizlara
takiyorum kulakliklarimi
dalmaya ve uçmaya hazir
iki kisi olarak
bölündügüm yerde
hard'n'heavy slowlari
yer degistiriyor içimde bütün kisilikler
tek basima oynadigim çin ruleti
bir jeton, bir zipkin
ayni anda isliyor
kaatil ile maktul arasindaki en kisa yol
kalkis takimlari infilak ediyor
dans bittiginde birimiz ölecek
büyük plato bildiriyor kosullari:
tek kisilik düello bir metal tango!
METAL YORGUNLUGU
o zaman söylediler:metal yorgunlugu
daha dediler yillarin var oraya
nice süslerden sonra ulasilan bir yalinlik gibi
nice bütünlüklerden edinilmis bir kirginliga
esyanin karanlik kurallari
etin aci tadi
bagimsiz kurgusu zamanin
yetmez görünenleri anlamaya
daha dediler yillarin var
zamanin biriktirdigi derinlik
çekimin çözülen yasasi
simdi esiginde miyim bu siirin
geldim mi metal yorgunluga
ilkin savatli gümüsüm
simdi bende mi sira?
MIRILDANDIKLARIM
Kirdin mi incittin mi birilerini
Kimleri kazandim, yitirdiklerim kimler?
Kendimi yeniledim mi yazdiklarimda?
Yeniden düsünmeliyim
Dostluklarimi, iliskilerimi
Gözlerim çocukluk fotograflarinda mi kaldi
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
Borçlarimi ödedim mi?
Dogru seçtim mi sorularin fiillerini?
Tirnaklarim kesilmis, dislerim firçalanmis, saçlarim taranmis,
Giysilerim ütülü, odam düzenli mi?
Geri verdim mi aldiklarimi:
Asklari, dostluklari, sevgileri, güvenleri, baglari,
Kitaplara, sayfalara, satirlara borcumu ödedim mi?
Yokladim mi duygularimi
Hâlâ sevebiliyor muyum insanlari?
Ovmali gümüsleri, bakirlarimi; cila geçmeli ahsaplarima
Ovmali umutlari
Sakli tutmali gelecek inancini, yarinlari eksik etmemeli agzimizdan
Ey uzak akrabalarim, üvey asklarim
Mevsim sonu dostlarim, isporta mali ayriliklar
Arkadas ölümleri, dost hançerleri, talan ettigimiz zulalar
Gece telefonlari, issiz konusmalar
Magrur incelikler, vurgun yemis iliskiler
Uçurum duygusuyla yasadigimiz hayat ey
O kadar çok anlattim ki
Kendime kaldim anlatmaktan...
Bunaldim kendisiyle bogusmasini
Baskalarinda çözmeye çalisan insanlardan
Usandim sözcük oynamalarindan, tilsimli sifatlardan,
Ofset duyarliliklardan
Kaç zamandir duru, yalin, çaliskan, iyi insanlar özlüyorum
'Içtenligin' ya da 'dünya görüsünün' kirletmedigi
Kendime bir yeni yil karti yazarak bunlari diliyorum
Aranip duruyorum adresini yitirdigim insanlari
Vitrin camlarina yansiyan yüzlerde
Bilmiyorum kalmis midir adresini yüzlerinde tasiyan insanlar
Hâlâ bir umut var midir
Çikmaz bir sokaga benzeyen bu avare avunmasi vitrinlerde
Ne çikmaz sokaktayim ne de mutsuz
Sadece rüzgârlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar
Açik denizlerde nice yolculuklara yelken açarken
Kis günesinin mutlu ettigi bir kedi gibi mutlu, emin, tasasiz
Sere serpe ve keyifli olmak tek istegim ve dilegim
Senin ve benim , yani bizim için...
MIKA
Gökyüzünde yapistirma bir yildiz
Simsekler ormaninda
Bir tek yildirim
Selofan yagmurlardan sonra
Yine patinaj
Çekimine girdigimiz
Manyetik alan
Dagiliyor elyaf ve ask
Sezon degisiyor
Parabolik aynalarda
Baska bir set kuruluyor
Yepyeni bir dizayn
Isil isil göz aliyor megastar mikalar
Klip hizinda karton film derinliginde
Bir marka gibi yasaniyor asklar
Merkezi sistem yönetiyor ayriliklari, açiklamalari
Aci yok. Can yakmiyor tuzla buz olsa da
Dagilmis mika parçalari
Kesin çözüm
Acele servis
Buyrun, siz ne arzu etmistiniz?
NYLON
Bir basima kaldigim asklar
Nylon denizlerin siirleri
Nylon denizler posteri
Deniz posterleri
Boy pos naylon
Nylon
Asti geçmis zaman
Gözyasi taneyle
Denizler nylon
Kayisiz kaliyor kayit
Yaygin vahset, günlük ölüm, over dose
Içe, geriye, ileriye kapali gözlerde
Nylon perdeler
Gündelik konserve
Aski siyaset
Siyaseti ask gibi
Yasamis yakin tutanak
Ayna ve kagitta durusumuz ayni
Hâlâ ask, hâlâ siir ve siddet
OLMASA MEKTUBUN
Olmasa mektubun,
Yazdiklarin olmasa
Kim inanirdi
Senle ayrildigimiza.
Sanma unutulur,
Kalp agrisi zamanla
Herseyi unutarak
Yasanir sanma.
Neydi bir arada tutan sey ikimizi
Birlestiren neydi ellerimizi
Birak bana anlatma imkansiz sevgimizi
Sevmek birçok seyi göze almaktir.
Baksana geçmise,
Ne çok aniyla yüklü
Nerde o taverna,
Nerde sinema
Harcanmis zamanla
Yeniden yasanmaz ki;
Geç kaldiktan sonra
Arama bosa!
OMAYRA
Cevabi ömür süren bir soru biraktim sana
Mendili kan kokan sevgili arkadasim
Usta bakislarin kesfettigi rahatlikla arkama yaslandim
elimde sah mat yüzügümde tek tas siyanür
adinla bulanan bir askin, bir maceranin
macerasinda
yolun sonunu söylüyordu
günahkâr iki melek olan sagdiçlarim
Al birkaç bulutlu sözcük
atlasini sirtinda tasiyan çalinmis bir zaman
mekik, taflan, kar kesati bir iklim
ask mi, macera mi dersin bu uzun seferberlik
bu iliskinin topografyasini
mezhepler tarihinden bulup çikardim
adanan boynunda o gümüs zincir
bilmiyorsun armasi sallaniyor ucunda
iste yazginin kara zirhlisi!
Kork! kutsal kitaplardaki kadar kork!
Çünkü hiçtir bütün duygular
Korkunun verimi yaninda
Benim ruhum nehirler kadar derin!
Kizil kisraklar gibi üstümden geçeceksin!
Ari bir sessizlik duruyor
siddetimizin armalari arasindaki uzaklikta
gövdenin demir çekirdegi
kalkan teninin altinda
sana okunaksiz bana saydam giz
içindeki ugultunun izini sürüyorum
bir açikliga tasiyorum ele vermez yerlerini
harabeler diriliyor
heykeller tamamlaniyor
kendi kehanetinden büyülenmis gözlerimin önünde
baska çaglara gidip geliyoruz
ask tanrisi için
sevistigimiz ve uyudugumuz sahillerde
askin kaplan ve yilan dügümüyle
Öpüyorum seni boynundaki yaradan
iniyorum kaynagina
aydinlanmamis yanlarin isiga çikiyor
dokunuslarimin pariltisinda
dügümlü mendilin, gümüs zincirin
simsiki mühürlendigin bütün kilitler
çözülüyor avuçlarimda
Tilsim tamamlaniyor
ortaçag kentlerinden geçiyoruz dönüste
indigim kaynaklarin mezhep degistiriyor
zamanin ve uzamin kilitlendigi kara kutuda benim kelimelerim
tilsim tamamlaniyor
dudaklarimdan sizan erkek sütünün kara büyüsüyle
sevgilim oluyorsun
uyuyor ve yikaniyoruz ay isiginda
bakiyorum günes iniyor yüzünün alacakaranligina
Adin yoktu tanistigimizda
eksigini de duymadik
bazen bir rüzgâri, bazen birkaç zeytini
adinin yerine kullandik
Adin yoktu tanistigimizda
sonra da olmadi
çünkü baska biri oldun zamanla
Simdi adin var
simdi ruhumun sislere sarili derinlikleri
yükseliyor ve tehdit ediyor
kistirilmis varligimin bütün cephelerini
yüzümün pususunda geziyor
sularda bilenmis biçaklar
uyandirilmis acilarim, bulanmis sarnicim
etimle ruhum arasinda çelisen ilke
geri döndü bana
kendi ellerimle kurdugum kara büyüden
içimdeki tarih bitti
siliyorum bir aski var eden her ayrintidaki parmak izlerini
ve simdi adin var
ve simdi
ikimizin vaktinde
intikam saati geldi
Omayra, bu adi verdim sana
ve mevsimleri bütün anlamlariyla
iki çakilina bir deniz vereyim
hayallerine mavi bugday
dokuz yasamin olsun tek tek öldüreyim
esmer ve çirilçiplak bir gecede
bütün düsmanlarin gelecek
koynumdaki cenazene
Seni saran efsane çürüyüp topraga karisirken
kucagimda basin
gümüs bir tarakla tarayacagim saçlarini
kendi enkazimin üstünde
kurtlar, çakallar gibi uluyarak aglayacagim acidan
öldürerek yasatacagim seni kendimde
Ocagin pariltisiyla aydinlanan yüzün
gücünden habersiz sakin gülüsün
kamçiliyor içimdeki bütün köleleri
ben ki hileli bir oyun,
birkaç kirik zar
ve kara muskali tilsimlarla
almisken seni kaderinden, kiyasiya baglamisken kendime
asil sen tutsak etmissin beni
dünyaya kapali kapilarin ardindaki
içi bos sessizligine
sigligin, sevgisizligin
o sonsuz kendiligindenligin
dünyanin sana degmeyen yerleri
nasil da çekici yapiyor seni
o kadar baglandim ki
tutkusuz bedenine
ya öldürecegim seni
ya tunç çagindan heykeller indirecegim dökümüne
Sayiklayan bir agaç gibiyim Omayra
ugultusu geliyor ta derinden
gövdemin geçtigi masallarin
içimdeki deprem ayakta tutuyor beni
geri dönüp vuruyor çalinmis zaman
bak sana korkakligimi veriyorum
var olmanin bütün varoslarindan
ben yenildim, iste silahlarim
tilsim tamamlandi
sonuna geldim çizgilerini sildigim
bir büyük haritanin
askim ölümün sinirinda Omayra
oldugun yerde kal kimildama!
ONLAR CESET KUSLARIYDI
ask dediklerinde çocuktum.
gözlerimin kesilen ellerden yapildigini ögrendigimde
bir katliam gibi sevismeyi düsünmezdim, çoktum
onlar ceset kuslariydi
deniz en büyük ölü
afrika uyanmisti ya
ben bogulmustum
OPAK
Uzundur kaçiyor opak
Isiktan açiga çikardigi
Yaklasiyor gövde
Yollari geceliyor geçerken
Bir zamanlar çölleri ormanlari denizleri de öyle
Kalabaligin vahsi örtüsünde
Fizik yasalariyla çiktigi sürek avi
Çekirdegi saklamanin ham yalnizligi
Geri emiyor gölgeyi
Verilmez olan
Baska gözleri erteleyen
Yalnizca opak doku
Gündeligi yerine getiren ölümlü nesne
Onu bizden gelecege kaçiriyor
Kendinin baska'lariyla yer degistirerek görünüyor
Ilerliyor, her yere vesikalik gövdeler birakarak
Simdiki zamanda çoktan geçtigi köprü
Bir gün bütün izleri havaya uçuracak
Baska kalplerde daha tanidik olacak bir gün
Ondan süzülen isiga aldanip
Daha dün aramizdaydi, diyenler bambaska birini hatirlayacak
OPERA
ölü bir yilan gibi yatiyordu aramizda
yorgun, kirli ve umutsuz geçmisim
oysa bilmedigin bir sey vardi sevgilim
Ben sende bütün asklarimi temize çektim
imrendigin, öfkelendigin
kizdigin ya da kiskandigin diyelim
yani yasamislik sandigin Geçmisim....
dile dökülmeyenin tenhaliginda,kaçirilan bakislarda
gündeligin basibos ayrintilarinda
zaman zaman geri tepip duruyordu.
Ve elbet üzerinde durulmuyordu.
Sense kendini hala hayatimdaki herhangi biri saniyordun, biraz daha fazla sevdigim, biraz daha fazla önem verdigim.
Baslangiçta dogruydu belki.
Siradan bir serüven, ratsgele bir iliski gibi baslayip,
gün günden hayatima yayilan, büyüyüp kök salan ,
benligimi kavrayip, varligimi ele geçiren
bir aska bedellendin.
Ve hala bilmiyordun sevgilim
Ben sende bütün asklarimi temize çektim
Anladigindaysa yapacak tek sey kalmisti sana
Bütün kazananlar gibi
Terk ettin
OTUZ YAS
daha vakit var diye
yazmadigimiz
siirlerdi
kaldilar
yüzümüzden gelip geçti
ilk gençligin fener alaylari
yeniyetme arkadas çetesi dagildi artik
büyümenin konaklama yerlerinde
nice ihanete ugradik
ayrildi yollar
ömrümüzü koydugumuz seylerdi ki
dört yöne dagildilar
daha vakit var diye
dönüp de bir gün
kaldigimiz yerden,hepsini birden
yasariz sandik
oysa emanetmis bizim sandiklarimiz
içlerinde kilitli kalmis onca seyle
günü geldi
aldilar
nasil kullanilacagi bilinmeyen anlardi
sonuna dek yasamaktan korkup da kaçtigimiz
yerini ve anlamini bulmayi beklerken
çürüdü gitti içimizde
sakli duygularimiz
simdi yabanci bakislara bir sey söylemeyen
karalama defterleri,bulanik anilar
rüzgara,atese,suya yazilmis
gençligin solgun güncesi
biz ne zaman büyüdük
onlar ne zaman yetim kaldilar
tutulan güneslerin altinda
yollar geçildi
dönüs yok artik o duyarliga
yasarken ve yazarken
yarim kalmis siirler
yarim kaldilar
ÖDÜNÇ HANÇER ÖLDÜRMEZ BENI
ödünç hançer öldürmez beni
bir küfür gibi kara
kayis dilini ver
binlerce kez açiklasam da
dilini çözemedigim ihanet
gel bir daha bende dene kendini
ne sen öldürebiliyorsun beni bu cenkte
ne ben yenebiliyorum seni
yazildigin mevsime çok su ver kendi izinden
giden yollari suçlarindan arindir
arkanda kaldi seni ilerde bekleyenler
unutkan siirler, kopmus alintilar
hiçbir zaman kullanamadigin hatiralarla
kendine yazdigin yasam öyküsü!
ah, bu kadar ask herkesi yaniltir
gelme üstüme
bosalmis yeminlerin bilegi
ben sandigin sözcüklere vuran aksimdir
ödünç hançer öldürmez beni
ya baska bir silah seç kendine
ya birak baskasinin ellerine
ölüm askin isidir
kork benden sevgilim
ahretin olurum senin
bu kadar çok seven öldürmesini de bilir
ben seni
çok yanilmis kalplerin saglamligiyla sevdim
gücümdü güçsüzlügüm
ey, izini sürdügüm ruhumdaki kara gölge,
büyüttügüm ogullarimi bir bir elimden alan hayat
yaniltma beni, beni bana yakistir
son darbeden önce ilk sözü söyleyemeyen!
kolay degil ödenmis hayatin katili olmak
kör eder hançerini içimin gücü
ölümü göze alan yasamasini da bilir!