2






$AIRLERIN
$IIRLERI
ve
HAYATLARI



AHMET HA$IM

1

ATAOL BEHRAMOGLU

1

2

3

ATTILA ILHAN

1

2

3

4

5

CAHIT ZARIFOGLU

1

2

3

4

CAN YUCEL

1

2

3

ISMET OZEL

1

2

3

4

MEHMET AKIF ERSOY

1

2

3

MURATHAN MUNGAN

1

2

3

4

5

6

7

NAZIM HIKMET RAN

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

NECIP FAZIL KISAKUREK

1

2

ORHAN VELI KANIK

1

2

SEZAI KARAKOC

1

2

3

SUNAY AKIN

1

2

YAHYA KEMAL BEYATLI

1

YAVUZ BULENT BAKILER

1

YILMAZ ERDOGAN

1

  


2


GÜLÜMSÜYORUM

 

sokakta giderken, kendi kendime

gülümsedigimin farkina vardigim anlarda

insanlarin beni deli zannedecegini düsünüp

gülümsüyorum...

 

 

GÜN DOGUYOR

 

Dili çözülüyor gecelerine.

Gölgeler kaçisiyor derine

Alip sihrini bilmecelerin:

Gün doguyor sehrin üzerine.

Korkarak seklaliyor bacalar,

Gün doguyor sehrin üzerine;

Daliyorlar günün gözlerine

Gözleri uykulu atmacalar.

 

Sallayarak dallarini kavak

Yükseliyor her günkü yerine,

Gün doguyor sehrin üzerine

Mavi bir isikla agararak.

 

Gün doguyor sehrin üzerine,

Renk hacimle doluyor her yer.

Bakiyor daginik yüzlü evler

Hala yanan sokak fenerine.

Toprak kimildiyor yavas yavas,

Gün doguyor sehrin üzerine,

Bembeyaz gece çiçeklerine

Sabahla düsüyor bir damla yas.

 

Ve bir deniz hücumu halinde

Gün doguyor sehrin üzerine.

 

 

GÜNES

 

Ah aydinliklardan uzaktayim

Kafamda o dagilmayan sükûn.

Ölmedim lâkin, yasamaktayim

Dinle bak: vurmada nabzi ruhun.

 

Yarasalar duyurmada bana

Kanatlarinin ihtizazini.

Simdi hep korkular benden yana

Bekliyor sular, açmis agzini.

 

Ah aydinliklardan uzaktayim

Kafamda dagilmayan sükûn.

Ölmedim lâkin, yasamaktayim

Dinle bak vurmada nabzi ruhun.

 

Siyah ufuklarin arkasinda

Seslerle çiçeklenmede bahar

Ve muhayyilemin havasinda

En güzel zamanin renkleri var.

 

Ölmedim halâr. yasamaktayim.

Dinle bak: vurmada nabzi ruhun!

Ah aydinliklardan uzaktayim

Kafamda o dagilmayan sükûn.

 

Ruhum ölüm rüzgarlarina es,

Isik yok gecemde, gündüzümde.

Gözlerim görmüyor... lâkin günes

O her zaman, her zaman yüzümde.

 

 

GÜN OLUR

 

Gün olur, alir basimi giderim,

Denizden yeni çikmis aglarin kokusunda

Su ada senin, bu ada benim,

Yelkovan kuslarinin pesi sira.

Dünyalar vardir, düsünemezsiniz;

Çiçekler gürültüyle açar;

Gürültüyle çikar duman topraktan.

 

Hele martilar, hele martilar,

Her bir tüyünde ayri bir telas!

 

Gün olur, basima kadar mavi;

Gün olur, basima kadar günes;

Gün olur, deli gibi...

 

 

GÜZEL HAVALAR

 

Beni bu güzel havalar mahvetti,

Böyle havada istifa ettim

Evkaftaki memuriyetimden.

Tütüne böyle havada alistim,

Böyle havada asik oldum.

Eve ekmekle tuz götürmeyi;

Böyle havalarda unuttum.

Siir yazma hastaligim;

Hep böyle havalarda nüksetti.

Beni bu güzel havalar mahvetti.

 

 

HABER

 

Aksamla bak yine gül rengi buhurdan

Bin bir hülyaya asik penceremin caminda.

Sükut örüp bu sicak sonbahar aksaminda

Bir alem dogdu yine giden günün ardindan.

Sardi o her aksamki sessizlik yokuslari,

Bir alem dogdu yine giden günle beraber;

Geldi medar ellerinden bekledigim haber

'Bas civiltiya can evimin kuslari.'

 

Gördüm giden günün ardindan sulara dalan

Gözlerin yeni bir dünyaya açildigini,

Bir ustura alemine yaklasildigini,

Bu aksam kuslarinin ufuktan koptugu an.

Kuruldu bir alem her günkü dünyamdan uzak,

Kayboldugum düsünceye ve kendime yakin.

Kuslar... dizi dizi kuslar.. kuslar akin akin..

Rüyam benden bu aksam ve ben rüyamdan uzak...

 

 

HARBE GIDEN

 

Harbe giden sari saçli çocuk!

Gene böyle güzel dön

Dudaklarinda deniz kokusu

Kirpiklerinde tuz

Harbe giden sari saçli çocuk!

 

 

HAY KAY

 

Yosun kokusu

Ve bir tabak karides

Sandikburnu'nda

 

 

HAYAT BÖYLE ZATEN

 

Bir evin bir köpegi vardi;

Kivir kivirdi, adi Cincon'du, oldu.

Bir de kedisi vardi: Mavis,

Kayboldu.

Evin kizi gelin oldu,

Küçük bey sinifi geçti.

Daha böyle aci, tatli

Neler oldu bir yil içinde!

Oldu ya, olanlarin hepsi böyle.

Hayat böyle zaten!..

 

 

HELENE IÇIN

 

Ötesi yok sehre ulasinca kaderin yolu

Pisman bir el kapayacak kapisini ömrünün;

Hatirlayacaksin beni gözlerin yasla dolu,

Güzelligin yalniz misralarimda kaldigi gün.

 

Odani dolduracak son mevsimin, son baharin..

Ismini dinleyeceksin serin esen rüzgarda,

Duyacaksin ates feryadini hatiralarin

Aksam vakti söylenen asikane sarkilarda.

 

Ve bilhassa parmakligina dayanadigin zaman

Ufku uzak sehirlere açilan balkonunun,

Günahlarin geçecek hafizanin arkasindan.

Günahlarin..Sonu gelmez kafilelerden uzun..

 

Susarken agaçlarda kuslar tahayyül içinde,

Bakslarinda sükunun zehri, bekleyeceksin.

Türlü acilar sekillenecek yine içinde,

'Ah! Sairim bu aksam da geçmedi' diyeceksin.

 

Ve ulasacak bu son sehre kaderin yolu,

Kapayacak pisman bir el kapisini ömrünün;

Hatirlayacaksin beni gözlerin yasla dolu,

Güzelligin yalniz sarkilarimda kaldigi gün.

 

 

HOY LU-LU

 

Isterim benim de acaip isimleri

Hiç duyulmamis zenci arkadaslarim olsun.

Onlarla Madagaskar limanlarindan

Çin'e kadar yolculuk yapmak isterim.

Isterim içlerinde bir tanesi

Vapurun güvertesinde yildizlara karsi

'Hoy lu-lu' sarkisini söylesin her gece.

 

Ve bir gün ansizin bir tanesine

Rastgelmek isterim

Paris'te...

 

 

HÜRRIYETE DOGRU

 

Gün dogmadan,

Deniz daha bembeyazken çikacaksin yola.

Kürekleri tutmanin sehveti avuçlarinda,

Içinde bir is görmenin saadeti,

Gideceksin;

Gideceksin iri pinarlarin çalkantisinda.

Baliklar çikacak yoluna karsici;

Sevineceksin.

Aglari silkeledikçe

Deniz gelecek eline pul pul.

Ruhlari sustugu vakit martilarin,

Kayaliklardaki mezarlarinda,

Birden,

Bir kiyamet kopacak ufuklarda.

Deniz kizlari mi dersin, kuslar mi dersin;

Bayramlar seyranlar mi dersin, senlikler cümbüsler mi?

Gelin alaylari, teller, duvaklar, donanmalar mi?

Heeey!

Ne duruyorsun be, at kendini denize;

Geride bekleyenin varmis, aldirma;

Görmüyor musun, her yanda hürriyet;

Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balik ol, su ol;

Git gidebildigin yere.

 

 

IÇERDE

 

Pencere, en iyisi pencere;

Gecen kuslari görürsün hiç olmazsa;

Dört duvari görecegine.

 

 

IÇKIYE BENZER BIRSEY

 

Içkiye benzer birsey var bu havalarda

Kötü ediyor insani, kötü

Hele birde hasretlik oldu mu serde

Sevdigin baska ye

Sen baska yerde

Dertli ediyor insani, dertli

Içkiye benzer birsey var bu havalarda

Sarhos ediyor insani, sarhos...

 

 

IHTIYARLIK

 

Benim, bardagin, sürahinin ,

Önümüzdesin; rengin uçmus,

Bu; eski, sevdigim bir durus

Elin, içinde benimkinin.

 

Içelim! Madem ömrümüz hos

Geçmis, tatmamisiz ayrilik;

Madem ne bayragimiz kirik,

Madem ne sürahimiz bos.

 

Bir gün ikimizden birimiz

Içmek veya doldurmak için

Burada olmayabiliriz.

 

 

ILLÜZYON

 

Eski bir sevdadan kurtulmusum;

Artik bütün kadinlar güzel;

Gömlegim yeni,

Yikanmisim,

Tiras olmusum;

Sulh olmus.

Bahar gelmis.

Günes açmis.

Sokaga çikmisim, insanlar rahat;

Ben de rahatim.

 

 

INSANLAR

 

Her zaman, fakat, bilhassa

Beni sevmedigini

Anladigim zamanlarda

Görmek isterim seni de

Annemin kucagindan

Seyrettigim insanlar gibi,

Küçüklügümde...

 

 

INTIHAR

 

Kimse duymadan ölmeliyim

Agzimin kenarinda

Bir parça kan bulunmali.

Beni tanimayanlar

''Mutlak birini seviyordu'' demeliler.

Taniyanlarsa, ''Zavalli, demeli,

Çok sefalet çekti...''

Fakat hakiki sebep

Bunlardan hiçbirisi olmamali.

 

 

IS OLSUN DIYE

 

Bütün güzel kadinlar zannetiler ki

Ask üzerine yazdigim her siir

Kendileri için yazilmistir...

Bense daima üzüntüsünü çektim,

Onlari is olsun diye yaptigimi bilmenin.

 

 

ISTANBUL'U DINLIYORUM

 

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali

Önce hafiften bir rüzgar esiyor;

Yavas yavas sallaniyor

Yapraklar, agaçlarda;

Uzaklarda, çok uzaklarda,

Sucularin hiç durmayan çingiraklari

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali.

 

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali;

Kuslar geçiyor, derken;

Yükseklerden, sürü sürü, çiglik çiglik.

Aglar çekiliyor dalyanlarda;

Bir kadinin suya degiyor ayaklari;

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali.

 

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali;

Serin serin Kapaliçarsi

Civil civil Mahmutpasa

Güvercin dolu avlular

Çekiç sesleri geliyor doklardan

Güzelim bahar rüzgarinda ter kokulari;

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali.

 

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali;

Basimda eski alemlerin sarhoslugu

Los kayikhaneleriyle bir yali;

Dinmis lodoslarin ugultusu içinde

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali.

 

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali;

Bir yosma geciyor kaldirimdan;

Küfürler, sarkilar, türküler, laf atmalar.

Bir sey düsüyor elinden yere;

Bir gül olmali;

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali.

 

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali;

Bir kus çirpiniyor eteklerinde;

Alnin sicak mi, degil mi, biliyorum;

Dudaklarin islak mi, degil mi, biliyorum;

Beyaz bir ay doguyor fistiklarin arkasindan

Kalbinin vurusundan anliyorum;

Istanbul'u dinliyorum.

 

 

 

ISTANBUL TÜRKÜSÜ

 

Istanbul’da Bogaziçi’nde

Bir fakir Orhan Veliyim,

Eli’nin ogluyum,

Tarifsiz kederler içinde.

Rumeli Hisari’na oturmusum;

Oturmusta bir türkü tutturmusum:

 

'Istanbul’un mermer taslari;

Basima da konuyor aman marti kuslari;

Gözlerimden bosanir hicran yaslari;

Edalim

Senin yüzünden bu halim.''Istanbul’un orta yeri sinema;

Garipligim, mahzunlugum duyurmayin anama;

El konusur, sevisirmis; bana ne?

Sevdalim

Boynuna vebalim!'

 

Istanbul’da Bogaziçi’nde

Bir fakir Orhan Veli;

Eli’nin oglu;

Tarifsiz kederler içindeyim.

 

 

KAPALI ÇARSI

 

Giyilmemis çamasirlar nasil kokar bilirsin,

Sandik odalarinda;

Senin de dükkanin öyle kokar iste.

Ablami tanimazsin,

Hürriyette gelin olacakti, yasasaydi;

Bu teller onun telleri,

Bu duvak onun duvagi iste.

Ya bu çamurdaki kadinlar?

Bu mavi mavi,

Bu yesil yesil fistanli...

Geceleri de ayakta mi dururlar böyle?

Ya bu pembeyzar gömlek?

Onun da bir hikayesi yok mu?

Kapali Çarsi diyip geçme;

Kapali Çarsi,

Kapali kutu.

KARANFIL

 

Hakkiniz var, güzel degildir ihtimal

Mübalaga sanati kadar

Varsova'da ölmesi on bin kisinin

Ve benzememesi

Bir motörlü kitanin bir karanfile

'Yarin dudagindan getirilmis'

 

 

KARMAKARISIK

 

Bir okla yarali kalbim

Boyacinin sandiginda;

Güvercinim kagit helvasinda;

Sevgilim kayigin burnunda;

Yarisi balik,

Yarisi insan;

In miyim?

Cin miyim?

Ben neyim?

 

 

KARSI

 

Gerin, bedenim, gerin;

Dogan güne karsi.

Duyur duyurabilirsen,

Elinin kolunun gücünü,

Ele güne karsi.

 

Bak! dünya renkler içinde!

Bu güzel dünya içinde

Sevin sevinebilirsen

Insanligin haline karsi.

Durmadan isliden saatlerde

Disli disliye karsi;

Dislilerin arasinda,

Güçsüz güçlüye karsi.

Herkes bir seye karsi.

Küçük hanim, yataginda, uykuda,

Rüyalarina karsi.

 

Gerin, bedenim, gerin,

Dogan güne karsi.

 

 

KASIDE

 

Elinde Bursa çakisi,

Boynunda kirmizi yazma;

Degnek soyarsin aksamlara kadar,

Filoya tarlasinda.

 

Ben sana hayran,

Sen cama tirman.

 

 

KITABE-I SENG-I MEZAR

 

I

Hiçbir seyden çekmedi dünyada

Nasirdan çektigi kadar

Hatta çirkin yaratildigindan bile

O kadar müteessir degildi;

Kundurasi vurmadigi zamanlarda

Anmazdi ama Allahin adini,

Günahkar da sayilmazdi.

Yazik oldu Süleyman Efendiye

 

II

Mesele falan degildi öyle,

To be or not to be kendisi için;

Bir aksam uyudu;

Uyanmayiverdi.

Aldilar, götürdüler.

Yikandi, namazi kilindi, gömüldü.

Duyarlarsa oldugunu alacaklilar

Haklarini helal ederler elbet.

Alacagina gelince...

Alacagi yoktu zaten rahmetlinin.

 

III

Tüfegini depoya koydular,

Esvabini baskasina verdiler.

Artik ne torbasinda ekmek kirintisi,

Ne matarasinda dudaklarinin izi;

Öyle bir rüzgar ki,

Kendi gitti,

Ismi bile kalmadi yadigar.

Yalniz su beyit kaldi,

Kahve ocaginda, el yaz isiyle:

'Ölüm Allahin emri,

'Ayrilik olmasaydi.'

 

 

KÜÇÜK BIR KALP

 

Asfaltin üzerinden

Bisikletle geçen kizin

Bacaklarinin arasinda

Bir güvercin çirpinmada

Ve küçük bir kalp...

Küçük bir kalp çarpmadadir

 

 

KUMRULU SIIR

 

Duydugum yoktu ne vakittir

Güvercin sesi, kumru sesi, pencerede;

Içime gene

Yolculuk mu düstü, nedir?

Nedir bu yosun kokusu,

Martilarin gürültüsü havalarda;

Nedir?

Yolculuk olmali, yolculuk.

 

 

KURT

 

Ah! artik benim de benzim sari,

Damar kanimi dolastirmiyor.

Hiçbir kiyiya ulastirmiyor,

Beni Sehrazad'in masallari.

 

Anlamiyorum dilinden artik

Geceyi saran güzelliginin;

Içim kor bir kuyu gibi derin,

Bir sey beklemiyor benden artik.

 

Susmak istiyorum, susmak bugun.

Susmak. hiçbir üzüntü duymadan.

Büyük bir kus iniyor semadan.

Sukut, bu indigini gördügün.

 

Artik tirtillari beslemiyor

Bahçemin orta yerindeki dut.

Basima kondu ebedi sukut.

Gün yeniden dogmak istemiyor.

 

Kusla oldumsa da senli benli,

Beynimi kurcalayan bir kurt var:

Anlamak istiyorum, ne yapar

Rüzgari bosalinca yelkenli?

 

 

 

MACERA

 

Küçüktüm, küçücüktüm,

Oltayi attim denize;

Üsüsüverdi baliklar,

Denizi gördüm.

 

Bir uçurtma yaptim, telli duvakli;

Kuyrugu ebemkusagi renginde;

Bir saliverdim gökyüzüne;

Gökyüzünü gördüm.

 

Büyüdüm issiz kaldim, aç kaldim;

Para kazanmak gerekti;

Girdim insanlarin içine,

Insanlari gördüm.

 

Ne yardan geçerim, ne serden;

Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama...

Birakmiyor son gördügüm,

birakmiyor geçim derdi.

 

Oymus,diyorum,zavalli sairin

Görüp görecegi.

 

 

MAHZUN DURMAK

 

Sevdigim insanlara

Kizabilirdim,

Eger sevmek bana

Mahzun durmayi

Ögretmeseydi.

 

 

MANZARA

 

Karsi evin arkasindan ay dogdu

Aksam serinligi çikti

Tramvay sesleri geliyor

Deniz kokusu geliyor uzaktan

Manzaradan pek fazla mütehassisim

 

 

MEYHANE

 

Madem ki sevmiyorum artik,

O halde, her aksam

Onu düsünerek içtigim

Meyhanenin önünden

Ne diye geçeyim? ..

 

 

MISAFIR

 

Dün fena sikildim aksama kadar

Iki paket cigara bana misin demedi

Yazi yazacak oldum, sarmadi

Keman çaldim ömrümde ilk defa

Dolastim

Tavla oynayanlari seyrettim

Bir sarkiyi baska makamla söyledim

Sinek tuttum bir kibrit kutusu

Allah kahretsin, en sonunda

Kalktim buraya geldim

 

 

NE KADAR GÜZEL

 

Çayin rengi ne kadar güzel,

Sabah sabah,

Açik havada!

Hava ne kadar güzel!

Oglan çocuk ne kadar güzel!

Çay ne kadar güzel!

 

 

NISAN

 

Imkansiz sey

Siir yazmak,

Asiksan eger;

Ve yazmamak,

Aylardan Nisansa.

 

 

OARISTYS

 

Ey hatirasi içimde yemin kadar büyük,

Ey bahçesinin hos günlere açik kapisi

Hala rüyalarima giren ilk göz agrisi,

Çocuk alinlarda duyulan sicak öpücük.

 

Ey sevgi dalimda ilk çiçek açan tomurcuk,

Kanimin akisini yenilestiren damar,

Gül rengi isiklari sevda dolu aksamlar

Içime yeni bir fecir gibi dolan çocuk.

 

Ey tahta perdenin üzerinden asan hatmi

Ve havalari seslerimizle dolu bahar,

Kosustugumuz yollar, oynadigimiz sular,

Kagittan teknesinde sevinç tasiyan gemi.

 

Duyup karsi minarede okunan yatsiyi

Yatagima sicakligini getiren rüya,

Denizlerinde onunla yasadigim dünya

Ve ey ufku beyaz cennetlere giden kiyi.

 

Ah! Birçok seyler hatirlatan erik agaci

Ve o ilk yolculukla baslayan hasret, zindan;

Atlari çingirakli arabanin ardindan

Beyaz, keten mendilimde sallanan ilk aci.

 

 

ODAMDA

 

Ben miyim bu seylerin sahibi?

Kafamda bir çocuk var, meraksiz.

Iç âlemim oyuncaktan farksiz;

Odam, içime bir ayna gibi.

 

Bir isik oyunu var tavanda

Gölgeler seslerle birlesiyor

Ve bir karga beynimi desiyor

Azaplar kemirdigim bu anda.

 

Kardesini öldürüyor Kaabil,

Içimde bir yalnizlik duygusu,

Ölüm kadar uzun yaz uykusu,

Sikinti ile geçilen sahil.

 

Baglaniyor bir iple, bir sürü

Düsünce köyleri birbirine,

Çöküyor her seyin üzerine

Hülyam boyunca kurdugum köprü.

 

Ve doluyor sessiz, ordularim,

Durmadan dinlenmeden odama.

Urbam içinde yatan adama

Hayretle bakiyor dört duvarim.

 

Kardesini öldürüyor Kaabil,

Içimde bir yalnizlik duygusu,

Ölüm kadar uzun yaz uykusu,

Sikinti ile geçilen sahil.

 

Ve delirmenin tatli vehmini

Sessizlik odama dolduruyor.

Kargam hâlâ basimda duruyor

Bulmak'çün beynin cehennemini.

 

Düsüp yatagin dalgalarina

Günlerce sürüyor bu yolculuk.

Durmadan akitiyor bir oluk

Korkuyu sükutun mezarina.

 

Kardesini öldürüyor Kaabil,

Içimde bir yalnizlik duygusu,

Ölüm kadar uzun yaz uykusu,

Sikinti ile geçilen sahil.

 

Dünyaya tek gelen insan gibi

Atiliyorum bir Hint dagina.

Giriyor kafamin darligina

Kimsesiz dünyalarin sahibi

 

Gidip gelmede ayni his

Iskeleye ulasmiyor çima

Dikiliyor ansizin karsima

Boynum kalinligindaki ceviz.

 

Kardesini öldürüyor Kaabil,

Içimde bir yalnizlik duygusu,

Ölüm kadar uzun yaz uykusu,

Sikinti ile geçilen sahil.

 

 

ÖLÜMDEN SONRA NESELENMEK IÇIN LIED

 

Ben sonsuz bir deniz düsünürüm.

Bulutlar basimin üzerinden

Bir Olymp ilahi sükuniyle geçip giderken

Ve kir melekleri sarkilarini söyleyip

Raksederken ekin tarlalarinda, göze görünmeden.

Fakat neden mavi gökyüzlerine

Genislerken agustos böceklerinin sesi,

Kuslar yine onun türküsünü söyler?

 

 

ÖLÜME YAKIN

 

Aksamüstüne dogru, kis vakti;

Bir hasta odasinin penceresinde;

Yalniz bende degil yalnizlik hali;

Deniz de karanlik, gökyüzü de;

Bir acayip, kuslarin hali.

 

Bakma fakirmisim, kimsesizmisim;

- Aksamüstüne dogru, kis vakti -

Benim de sevdalar geçti basimdan.

Söhretmis, kadinmis, para hirsiymis;

Zamanla anliyor insan dünyayi.

 

Oluruz diye mi üzülüyoruz?

Ne ettik, ne gördük su fani dünyada

Kötülükten gayri?

 

Ölünce kirlerimizden temizlenir,

Ölünce biz de iyi adam oluruz;

Söhretmis, kadinmis, para hirsiymis,

Hepsini unuturuz.

 

 

ÖMÜR

 

Gözümüz saatte söylestik hep,

Kosusur gibi sevistik, yarisir gibi çalistik.

Hep yetisecek biryerler vardi

 

Aranacak adamlar, yapacak isler....

Bir sonraki günü telasi bir öncekine bulasti.

Baskalarinin hayati bizimkini asti.

 

Kör karanlikta çalar saat sesi yerine

Kusluk vakti, kizarmis ekmek kokusu

veya yavuklu busesiyle uyanma düslerini

Ha babam erteledik.

 

20'li yaslardayken 30'lara kurduk saatin alarmini

30'larimizda 40'lara, belki sonra 50'lere....

 

Lakin öyle karmasik kurgulanmiski hayat,

Kuslukta uyanma firsati sundugunda size,

Artik uyku girmez oluyor gözlerinize....

 

Doyasiya söylesmek,

Telassiz sevismek için bol zamana kavustugunuzda,

Söylesecek, sevisecek kimsecikler kalmiyor yaninizda....

 

Özenle sakladiginiz bir sari lira gibi ömrünüz;

Vakit gelip sandiktan çikardiginizda,

Birde bakiyorsunuz ki,

Tedavülden kalkmis.

 

 

 PAZAR AKSAMLARI

 

Simdi kiliksizim

Fakat borçlarimi ödedikten sonra,

Ihtimal bir kat daha yeni esvaplarim olacak ve ihtimal;

Sen yine beni sevmeyeceksin...

Ve pazar aksamlari,

Sizin mahalleden geçerken süslenmis olarak,

Zannediyormusun ki;

Bende sana simdiki kadar kiymet verecegim...

 

 

PIRPIRLI SIIR

 

Uyandim baktim ki bir sabah

Günes vurmus içime

Kuslara, yapraklara dönmüsüm

Pir pir eder durur bahar rüzgarinda

Kuslara, yapraklara dönmüsüm

Cümle azam isyanda

Kuslara, yapraklara dönmüsüm

Kuslara

Yapraklara

 

 

QUANTATIF

 

Güzel kadinlari severim,

Isçi kadinlari da severim,

Güzel isçi kadinlari

Daha çok severim.

 

 

RAHAT

 

Su kavga bir bitse dersin,

Acikmasam dersin,

Yorulmasam dersin;

Cisim gelmese dersin,

Uykum gelmese dersin;

 

Ölsem desene!

 

RÜYA

 

Annemi ölmüs gördüm rüyamda

Aglayarak uyanisim hatirlatti bana,

Bir bayram sabahi

Gökyüzüne kaçirdigim balonuma bakarak

Aglayisimi...

 

 

SABAH

 

Elimi çok dalli bir agaç gibi

Tutarim gölün yüzüne

Ve seyrederim bulutlari

Bir deve gürültüler içinde kosar, kosar, kosarken

Günes dogmadan evvel varmak için

Ufka...



winerilhan